Ptolemaios'un geosantrik sistemi, M.S. 2. yüzyılda oluşturulmuş olup, astronomi tarihinde evrenin yapısını açıklayan en etkili modellerden biridir. Bu model, Yunan astronomu Klaudios Ptolemaios tarafından sunulmuş olup, Dünyayı evrenin sabit merkezi olarak tanımlamakta ve Güneş, Ay ve yıldızların etrafında döndüğünü açıklamaktadır. Görünüşteki basitliği ve sezgisel yapısına rağmen, geosantrik sistem uzun bir süre bilim camiasında kabul görmüş ve bilimin gelişimi üzerinde önemli bir etki bırakmıştır.
Ptolemaios'tan önce, Aristoteles'in geosantrik dünyaya ilişkin bakış açısını destekleyen çeşitli kozmolojik modeller bulunmaktaydı. Ancak, Ptolemaios'un "Almagest" adlı eserinde kaleme aldığı çalışma, mevcut fikirleri sistematize edip geliştirerek o zamanın en mükemmel modelini oluşturmuştur. Ptolemaios, astronomların gözlemlerini ve gezegenlerle ilgili verileri kullanarak, gelecek yüzyıllar için astronominin temeli haline gelen sistemini geliştirmiştir.
Geosantrik modele göre, Dünya evrenin merkezinde yer almaktadır ve diğer tüm gök cisimleri onun etrafında döner. Ptolemaios, gezegenlerin hareketini, aynı anda daha büyük bir dairenin (deferent) etrafında dönerken küçük dairelerde (epicycles) hareket ederken açıklayan karmaşık bir sistemle açıklamaktadır. Bu, gök cisimlerinin gözlemlenen birçok hareketini, sabit hareketten sapmalarını ve bazı gezegenlerin geriye doğru görünen hareketlerini açıklamada olanak sağlamıştır.
Ptolemaios'un geosantrik sistemi, sadece gök cisimlerinin hareketini açıklamakla kalmamış, aynı zamanda astronomik bilimin temellerini de atmıştır. Gözlemsel verileri ve matematiksel modelleri bir araya getirerek astronomların gök olayları hakkında tahminlerde bulunmasını sağlamıştır. Modelin basitliği ona cazibe katarken, aynı zamanda gözlemlerle çeliştiğinden daha karmaşık açıklamalara ihtiyaç duymuştur.
Geosantrik model oldukça başarılı olmasına rağmen, özellikle evrenin yapısıyla ilgili farklı görüşlere sahip filozoflar ve astronomlar tarafından birçok eleştiriyle karşılaşmıştır. En belirgin rakipleri arasında, 16. yüzyılda Güneş'in merkezde yer aldığı ve Dünya'nın etrafında döndüğü heliosantrik modeli öneren Nicolaus Copernicus bulunmaktadır. Bu çelişki, bilim camiasında ve dini çevrelerde uzun süren tartışmalara yol açmıştır.
Yavaş yavaş, bilimsel yöntemlerin ve teknolojilerin gelişimiyle, geosantrik sistem önemini kaybetmeye başlamıştır. Galileo Galilei ve Johannes Kepler gibi astronomlar tarafından yapılan gözlemler, Ptolemaios paradigmasının üstünlüğünü sona erdirmiştir. Venüs'ün evreleri ve Jüpiter'in uydularının hareketleri gibi çelişkili verilerin keşfi, heliosantrik modeli destekleyen etkili kanıtlar olmuştur.
Ptolemaios'un geosantrik sistemi nihayetinde çürümesine rağmen, astronomi ve çoğu bilim disiplininin gelişimindeki etkisi göz ardı edilemez. Bu, gözlem ve analiz metodolojisini şekillendirmeye yardımcı olarak, bilimde hâlâ kullanılmaktadır. Modelinden elde edilen başarılar, insanlığı evrenin yapısını anlama yolunda yaklaştıran daha ileri araştırma ve keşiflerin temelini sağlamıştır.
Ptolemaios'un geosantrik sistemi, astronomi ve bilim düşüncesi tarihindeki önemli bir dönüm noktası olarak kalacaktır. Eksikliklerine rağmen, evreni anlama biçimimizin şekillenmesinde kilit bir rol oynamış ve gelecekteki nesil bilim insanlarına evrenin gizemlerini çözme konusunda ilham kaynağı olmuştur.