Norveç, Avrupa'nın en benzersiz ülkelerinden biri olarak, dünya kültürü üzerinde önemli bir etki yaratan zengin ve çeşitli bir edebi geleneğe sahiptir. Norveç edebiyatı, sosyal eleştiriden insan doğasına dair felsefi düşüncelere kadar geniş bir konu yelpazesini kapsayarak, eski epik eserlerden modern romancılara kadar uzanmaktadır. Norveç edebiyatının en önemli yönlerinden biri, gelenekleri ve yenilikçiliği birleştirerek hem ulusal kimliği hem de insan varoluşuna dair evrensel sorunları yansıtmış olmasıdır. Bu bağlamda, dünya edebiyatı tarihine iz bırakan eserler ve uluslararası tanınma kazanan yazarlar özellikle önem taşımaktadır.
Norveç, diğer İskandinav ülkeleri gibi, Vikingler dönemine kadar uzanan zengin bir edebi mirasa sahiptir. Bunun en belirgin örneklerinden biri, kahramanlık çağı ve Vikinglerin yaşamını yansıtan Norveç epik şiiri "Norse Saga"dır (veya "Skaldlar Sagası"). Bu eserler, sert Kuzey ülkelerinde meydana gelen kahramanlık, savaşlar ve yolculuklar hakkında tanrılar ve insanlar hakkında mitler ve hikayeler içermektedir.
Eski Alman edebiyatının en bilinen eserlerinden biri "Edda"dır; bu eser, eski İskandinav dilinde kaydedilmiş mitler ve efsaneler derlemesidir. "Grettir'in Sagası" ve "Ragnar'ın Sagası" gibi epik destanlar ile "Njals Saga" ve "Leif Erikson'un Sagası" gibi eserler, Ortaçağ Norveç edebiyatının temel eserleri olarak kabul edilmektedir. Bu eserler yalnızca o dönemin yaşamını ve kültürünü anlatmakla kalmaz, aynı zamanda eski İskandinav inançları ve gelenekleri hakkında bilgi kaynağı olurlar.
Norveç edebiyatı, 19. yüzyılda, Danimarka'nın egemenliğinden kurtulup bağımsızlığa kavuştuğu ve kültür ve sanatını aktif olarak geliştirmeye başladığı dönemde gerçek bir gelişim yaşamıştır. Bu, Norveç'teki edebi geleneklerin ulusal bilinç çerçevesinde şekillendiği bir dönemde, birçok yazar arasında özellikle Norveç edebiyatına damga vuran birkaç ana figürün öne çıktığı bir dönemdir.
Henrik Ibsen, dünya tarihindeki en ünlü ve en etkili oyun yazarlardan biridir ve eserleri tiyatro ve edebiyatı önemli ölçüde değiştirmiştir. "Nora" (1879) ve "Hayaletler" (1881) gibi eserleri, toplumda büyük tartışmalara yol açmış ve cesur sosyal norm ve ahlaki değer eleştirileri nedeniyle eleştirilmiştir. Ibsen'in oyunlarında sıklıkla bireysel özgürlük, aile ilişkileri ve toplumda kadının rolü gibi temalar işlenmektedir; bu da eserlerinin hem kendi döneminde hem de günümüzde geçerli olmasını sağlamıştır.
Norveç edebiyatının bir diğer önemli temsilcisi, "Açlık" (1890) eseriyle 20. yüzyıl edebiyatının gelişimine büyük etki yapan Knut Hamsun'dur. Hamsun, insanın iç dünyasına, duygularına ve deneyimlerine odaklanan ilk yazarlardan biri olmuştur, bu da modernizmin ortaya çıkmasına yol açmıştır. "Açlık" romanında yazar, insanın psikolojik durumunu, hayatın anlamını arayışını ve içsel çatışmalarını araştırarak, Hamsun'un eserlerinin dünya edebiyatı bağlamında dikkat çekmesini sağlamıştır.
20. yüzyılda Norveç edebiyatı, modernizm, postmodernizm ve varoluşçuluk gibi yeni ifade biçimlerini kucaklayarak gelişmeye devam etmiştir. Bu dönem, savaş, sosyal sorunlar, küreselleşme ve çağdaş gerçeklikler içerisinde insan mutluluğu arayışı gibi daha güncel konulara geçişi de simgelemektedir.
Norveç'in en tanınmış çağdaş yazarlarından biri olan Peter Høeg, "Şiddet" (1992) ve "Kar Gelmeden" (1994) gibi eserleriyle uluslararası popülarite kazanmıştır. Høeg, karmaşık insan ilişkilerini, güç doğasını ve bireysel özgürlüğü araştırarak eserlerini güncel ve felsefi hale getirir. Høeg, dedektif unsurları, psikolojik dramayı ve felsefeyi bir araya getirerek geniş bir okuyucu kitlesini cezbetmektedir.
Jostein Gaarder, çağdaş Norveç edebiyatında da önemli bir yere sahiptir. En bilinen eseri "Sophie'nin Dünyası" (1991), felsefi bir roman olup, felsefenin tarihini, insanlığın büyük fikirleri üzerine düşünen bir genç kızın kurgusal hikayesiyle birleştirir. Bu roman, onlarca dile çevrilmiş ve karmaşık felsefi kavramları ilgi çekici bir anlatımla açıklama yeteneği nedeniyle geniş bir beğeni kazanmıştır.
Son birkaç on yılda, Norveç edebiyatı gelişmeye devam etmiş ve uluslararası arenada artan bir popülarite kazanmıştır. Çağdaş yazarlar arasında, "Mücadelem" (2009) gibi otobiyografik romanlarıyla Karl Ove Knausgård gibi isimler öne çıkmaktadır. Knausgård, otobiyografik türde unsurları Norveç edebiyatına dahil ederek, insan varoluşunun derinliklerini keşfetme imkanı bulmuş ve bireysel deneyimi genel sosyal resmin önemli bir parçası olarak sunmuştur.
Norveç, eserlerini yaymak için yeni medya platformlarını aktif bir şekilde kullanan genç yazarlarıyla da tanınmaktadır. Bu yazarlar, görsel edebiyat, dijital medya ve sosyal eleştiri gibi anlatım biçimleriyle deneyler yaparak, modern Norveç edebiyatını daha çok yönlü ve çeşitli hale getirmektedir.
Norveç edebiyatı, eski destanlardan modern eserlerine kadar, ülkenin çok yönlü kültürünü ve dünya edebiyatı gelenekleriyle derin bağlarını yansıtmaktadır. Ibsen, Hamsun, Høeg ve Knausgård gibi önde gelen yazarlar, dünya kültürü üzerinde önemli bir etki yaratmışlardır ve eserleri dünya çapında okuyucular ve yazarlar için ilham vermeye devam etmektedir. Norveç, edebi başarılarıyla gurur duymakta ve yeni, yenilikçi anlatım biçimlerine dikkat çekmekte; bu nedenle edebiyatı, dünya edebiyatı kültürel bağlamında önemli bir halka olmaya devam etmektedir.