Slovenya, Avrupa'nın ortasında yer alan küçük bir ülkedir ve binlerce yıllık zengin ve çeşitli bir tarihe sahiptir. Bu topraklar, çeşitli kültürlerin, dillerin ve halkların iç içe geçtiği bir alan olup, benzersiz bir ulusal karakter ve kimlik oluşturmuştur.
Modern Slovenya topraklarının ilk sakinleri M.Ö. 4. yüzyılda buraya gelen Keltlerdi. Daha sonra, M.Ö. 1. yüzyılda bu topraklar Roma tarafından fethedilmiş ve Roma İmparatorluğu'nun bir parçası olmuştur. Romalılar, modern Ljubljana olan Emona ve Tevettia gibi önemli ticaret ve kültür merkezleri kurmuşlardır.
Batı Roma İmparatorluğu'nun M.S. 5. yüzyılda çöküşünden sonra, Slovenya toprakları çeşitli Cermen kavimlerinin kontrolü altına girmiştir. 9. yüzyılda Slovenya, Büyük Moravya'nın bir parçası haline gelmiş ve daha sonra Kutsal Roma İmparatorluğu'na katılmıştır. Bu dönemde ilk Slavyan prenslikleri oluşmuş ve özerklik talepleri ortaya çıkmıştır.
13. yüzyıldan itibaren Slovenya, Avusturyalı Habsburgların etkisi altına girmiştir. Bu dönem şehirlerin ve ticaretin gelişimi ile anılmıştır, ancak yerel halk sık sık baskı altında kalmıştır. 14. ve 15. yüzyıllarda köylü isyanları meydana gelmiş, bu isyanlar bastırılmış olsa da, sıradan insan hakları için bir hareketin temellerini atmıştır.
19. yüzyılda Slovenya'da ulusal bir uyanış başlamıştır. France Prešeren gibi edebiyatçılar, halkı Sloven dilinin ve kültürünün gelişimi konusunda ilham vermiştir. Slovenler, Avusturya-Macaristan içinde kimliklerinin tanınmasını talep etmeye başlamış ve bu, gelecekteki ulusal hareketin temelini oluşturmuştur.
Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Slovenya, Sırpların, Hırvatların ve Slovenlerin Krallığı'nın bir parçası haline gelmiş ve bu daha sonra Yugoslavya olmuştur. Bu dönemde Slovenler, çeşitli siyasi ve ekonomik zorluklarla karşılaşmışlardır.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Slovenya, Nazi Almanyası ve faşist İtalya tarafından işgal edilmiştir. Sloven direnişi, işgalcilere karşı mücadele etmiş ve savaş sonrasında Slovenya, sosyalist Yugoslavya'nın bir cumhuriyeti olmuştur.
1991 yılında, Yugoslavya'nın dağılmasının ardından Slovenya bağımsızlığını ilan etmiştir. Bu olay, Yugoslav Halk Ordusu ile kısa bir savaş ile sonuçlanmış, ancak kısa süre içinde Slovenya sınırlarını belirleyip uluslararası topluluğun tam üyesi olmayı başarmıştır.
Slovenya, 2004 yılında Avrupa Birliği ve NATO'ya üye olmuş, 2007 yılında euroya geçiş yapmıştır. Bugün Slovenya, yüksek yaşam standardı, gelişen ekonomisi ve uluslararası politikada aktif katılımıyla stabile ve gelişmiş bir ülke olarak kabul edilmektedir.
Slovenya'nın tarihi, kimlik, bağımsızlık ve refah mücadelesinin tarihidir. Ülkenin eşsiz coğrafi konumu ve çeşitli kültürlerin etkisi, onu tarihi olaylar ve başarılarla zenginleştirmiştir. Slovenya, gelişmeye devam etmekte ve dünyanın dört bir yanından turistlerin dikkatini çekmekte, bu arada gelenek ve kültürünü korumaktadır.