Britanya'nın Avustralya'yı sömürmesi, hem bu ülkenin hem de Britanya İmparatorluğu'nun tarihinde önemli bir sayfadır. 18. yüzyılın sonunda başlayan sömürü, Avustralya'nın ve halkının görünümünü önemli ölçüde değiştirmiş, bölgenin gelişimi üzerinde on yıllar boyunca etkili olmuştur.
Avrupalıların gelişiyle öncesinde, Avustralya, zengin bir kültüre ve tarihe sahip yerli halklar tarafından nüfuslandırılmıştı. 1770 yılında, Kaptan James Cook, Avustralya'nın kıyılarında seyahat ederken, burayı Britanya toprağı olarak ilan etti ve bu, gelecekteki sömürgeciliğin habercisi oldu.
İlk Britanya kolonisi 1788 yılında zamanla Avustralya'nın Sydney olarak bilinen Botany Koyu'nda kuruldu. Yeni Güney Galler'in ilk valisi Arthur Phillip'in komutasında, yaklaşık 700 mahkum ve onların gardiyanları Avustralya kıyılarına ayak bastı. Koloninin ana amacı, Britanya'daki hapishanelerin aşırı doluluğu nedeniyle mahkumlar için yeni bir yer sağlamaktı.
İlk kolonistler için yaşam koşulları son derece zorluydu. Yetersiz beslenme, hastalıklar ve kaynak eksikliği büyük sıkıntılar yaratıyordu. Ancak, kolonistler tarım yapmaya başladılar ve yeni yerleşimler inşa ettiler.
Zamanla Britanya İmparatorluğu Avustralya'daki kolonilerini genişletmeye başladı. 1803 yılında Tazmanya (Tasmania), 1825 yılında ise Van Diemen Ülkesi kuruldu. Güney Avustralya ve Batı Avustralya gibi diğer koloniler, sonraki on yıllarda kuruldu.
Sömürgeleştirme tarımın gelişmesine katkı sağladı. Kolonistler buğday, koyun ve diğer ürünleri yetiştirmeye başladılar. Koyun yetiştiriciliği ana gelir kaynağı haline geldi ve kısa süre içinde Avustralya kaliteli yünü ve etiyle tanınır hale geldi.
Kolonilerin genişlemesiyle birlikte, yerli halklarla çatışmalar başladı; bu halklar topraklarını koruma mücadelesi veriyorlardı. Birçok yerli, geleneksel topraklarını terk etmek zorunda kaldı ve bu, şiddet ve kültürel kayba yol açtı.
1850'li yıllarda Avustralya'da altın madenciliği başladı ve bu, dünyanın dört bir yanından birçok göçmeni çekti. Altın madenleri, ekonominin ana motoru haline geldi ve nüfusun hızlı bir şekilde artmasını sağladı.
Altın madenciliği, insan akışını artırarak çok uluslu bir toplumun oluşmasına katkıda bulundu. Göçmen sayısının artması, Avustralya'nın kültürel çeşitliliğinin de büyümesine neden oldu.
Zamanla koloniler daha fazla özerklik arayışına girdiler. 1855 yılında Yeni Güney Galler, Victoria, Güney Avustralya ve Tazmanya, kendini yönetme hakkı elde etti. 1901 yılında koloniler birleşerek Avustralya Birliği'ni oluşturdu.
Britanya'nın Avustralya'yı sömürmesi, tarihine silinmez bir iz bırakmıştır. Ekonomi ve altyapının gelişimi gibi olumlu değişikliklerin yanı sıra, sömürü yerli halkların üzerine uygulanan şiddet ve baskıyla da birlikte olmuştur. Bu karmaşık mirası anlamak, modern Avustralya kimliğinin şekillenmesi için gereklidir.