Çek Cumhuriyeti'nin tarihi, modern Çek topraklarında çeşitli kabileler ve halkların yaşadığı derin antik çağlara kök salmaktadır. Bahsedilen dönem, bu topraklarda ilk insanlarının ortaya çıkmasından Orta Çağ'ın başlangıcına kadar uzanmaktadır. Bu dönem, Çek devletinin temellerinin atıldığı arkeolojik buluntular, kültürel değişiklikler ve önemli tarihi olaylarla doludur.
Modern Çek topraklarında ilk insanlar 30.000 yıl önce ortaya çıkmıştır. Arkeolojik buluntular, onların taş yapımı ilkel aletler kullanan avcı-toplayıcılar olduğunu göstermektedir. Temel buluntular, mamut ve diğer büyük hayvanların bulunduğu bir döneme ait olan paleolitik çağa aittir. Erken insanların yaşam alanları genellikle mağaralarda ya da geçici sığınaklarda yer alıyordu, bu da onların sert koşullarda hayatta kalmalarını sağlıyordu.
Mezolitik ve neolitik çağın gelmesiyle birlikte Çek Cumhuriyeti'nde daha kalıcı yerleşimler ortaya çıkmaya başladı. İnsanlar tarıma yönelmiş, hayvanları evcilleştirmiş ve tahıl yetiştirmeye başlamıştır. Bu, ilk kalıcı köylerin kurulmasına yol açmıştır. Neolitik devrim, insanların yerleşik hayata geçerek kendi çiftliklerini geliştirmelerini sağladığı için Çek topraklarının gelişiminde önemli bir aşama olmuştur.
Çek Cumhuriyeti'ndeki neolitik kültür, çizgisel-kordonlu seramik ve çukurlu seramik kültürleri gibi arkeolojik kültürlerle temsil edilmektedir. Bu kültürler, gelişmiş tarım ve hayvancılıkla birlikte seramik ürünlerin üretimi ile karakterize edilmiştir. Bu dönemde toplum, ailevi bağlar temelinde organize olmuş ve erken sosyal yapı şekilleri gözlemlenmeye başlanmıştır.
Ticaretin ve değişimin gelişmesiyle birlikte farklı kabileler arasındaki kültürel bağlar güçlenmiştir. Seramik, aletler ve takılar gibi buluntular, el sanatları ve sanatın yüksek seviyesini göstermektedir. Çek Cumhuriyeti topraklarındaki arkeolojik kazılar, yerel kabilelerin komşu halklarla, Alman ve Kelt kabileleri de dahil olmak üzere, aktif etkileşimde bulunduklarını ortaya koymaktadır.
M.Ö. 1. yüzyılda Çek Cumhuriyeti'nde Kelt kabileleri yerleşmeye başladı ve birkaç büyük yerleşim yeri kurdular. Keltler, metal işleme ve seramik üretimi gibi yeni teknolojiler getirerek yerel kültürün gelişmesine katkı sağladılar. Bu toprakları işgal eden en bilinen Kelt kabilelerinden biri Boii kabilesidir ve ülkenin ismi de bu kabileden gelmektedir - Boiya’nın toprakları.
Boii kabileleri kaleler ve ticaret merkezleri kurarak komşu bölgelerle ticaretin gelişimini sağladı. Ancak, M.S. 1. yüzyılda Kelt kültürü, Çek Cumhuriyeti'ne göç etmeye başlayan Germanik kabilelerin baskısı altında zayıflamaya başladı. Bu, Kelt ve Germanik kabileler arasındaki çatışmalara yol açtı ve nihayetinde bölgenin kültürel manzarasında bir değişime neden oldu.
M.S. 1. yüzyılda Roma İmparatorluğu zirveye ulaştı ve etkisi Çek Cumhuriyeti topraklarında görünür hale geldi. Çek Cumhuriyeti toprakları doğrudan Roma İmparatorluğu'nun parçası olmasa da, Romalılar yerel kabilelerle aktif ticaret bağlantıları kurmuşlardır. Seramik, metal ve silah gibi Roma ürünleri, yerel halk tarafından erişilebilir hale gelmiş, bu da değişim ve kültürel etkilere yol açmıştır.
Bu aşamada Çek toprakları, Batı ve Doğu Avrupa arasındaki ticaret için önemli bir transit güzergah haline geldi. Romalılar, bölgedeki mimari ve kültüre etkilerini bırakmışlardır, ancak zamanla etkileri zayıflamaya başlamıştır. M.S. 3. yüzyılda Çek Cumhuriyeti'nde markomanlar ve kvadrlar gibi Germanik kabilelerin göçleri başlamış, bunlar boş kalan toprakları işgal ederek kendi güçlerini pekiştirmişlerdir.
6.-7. yüzyıllarda Slav kabileleri Çek Cumhuriyeti'ne göç etmeye başlamış ve Germanik kabileleri yavaş yavaş yerlerinden etmişlerdir. Slavlar kendileriyle birlikte geleneklerini, dillerini ve kültürlerini getirmiş, bu da Çek halkının oluşumunu önemli ölçüde etkilemiştir. Bu kabileler, her birinin bir lideri olan küçük gruplar halinde organize olmuşlardır. Slavlar, yerleşimler oluşturarak ve tarım yaparak toprakları işlemeye başlamışlardır.
Slav kabileleri, komşu halklarla aktif bir şekilde etkileşimde bulunarak kültürel ve teknolojik başarıların değişimine katkı sağlamışlardır. Zamanla Slavlar, daha büyük kabile birlikleri halinde birleşmeye başlamışlar ve bu da erken devlet oluşumlarının ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. 8. yüzyılda Çek Cumhuriyeti topraklarında ilk Slav prensi - Çekler Prensliği - kuruldu ve bu, daha merkeziyetçi bir devlet yapısına doğru önemli bir aşama oldu.
9.-10. yüzyıllarda Çek Cumhuriyeti topraklarında Slav kabilelerin Çekler Prensliği altında birleşme süreci başlamıştır. Bu prenslik, Çek topraklarında ortaya çıkan ilk merkeziyetçi devlet oluşumlarından biri olmuştur. Prensliğin kurucusu olarak efsanevi prens Přemysl kabul edilmekte olup, Přemyslides hanedanının başlangıcını oluşturmuştur. Bu dönem, hem iç politikaların güçlendirilmesi hem de aktif dış ilişkilerle karakterize edilmektedir.
Çekler Prensliği, Orta Avrupa siyasi arenasında önemli bir oyuncu olmuştur. Bavyera ve Polonya gibi komşu devletlerle aktif bir şekilde etkileşimde bulunmuşlardır. Bu dönemde Hristiyan misyonerlik başlamış ve bu da Hristiyanlığın Çek Cumhuriyeti topraklarında yayılmasına katkı sağlamıştır. Hristiyanlığın etkisi, Slav kabilelerinin sosyal ve kültürel yaşamında değişikliklere yol açarak bölgenin tarihindeki yeni bir aşamanın başlangıcını oluşturmuştur.
Çek Cumhuriyeti'ndeki antik zamanlar, önemli olaylar ve kültürel değişikliklerle dolu zengin ve çeşitli bir dönemi temsil etmektedir. Avcı-toplayıcılarımızdan tarımcı olmaya geçiş, farklı kültürlerle etkileşim ve ilk devlet oluşumlarının kurulması, Çek halkının oluşmasının ve kimliğinin şekillenmesinin temel aşamaları olmuştur. Bu olaylar, modern Çek Cumhuriyeti üzerinde etkisini sürdürmekte ve halkın kolektif hafızasında önemini korumaktadır.