Balkanlar'da bulunan Hırvatistan ekonomisi, son on yıllarda birçok değişim geçiren karmaşık ve çok yönlü bir sistemdir. 1991'de bağımsızlığını kazanmasından bu yana ülke, sosyalist planlı ekonomiden piyasa ekonomisine geçiş de dahil olmak üzere önemli ekonomik dönüşümler yaşamıştır. Hırvatistan ekonomisinin en önemli sektörleri turizm, sanayi ve tarımdır ve bu sektörlerin her biri devletin gelişimi üzerinde önemli etki sağlamaktadır.
Hırvatistan, hizmetler, üretim ve tarım sektörü üzerine kurulmuş çeşitli bir ekonomiye sahiptir. Temel ekonomik gösterge, son yıllarda istikrarlı bir şekilde büyüyen gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH) olup değişken başarı göstergeleriyle gerçekleşmektedir. 2023 yılında Hırvatistan'ın GSYİH'sı yaklaşık 70 milyar ABD dolarıdır ve ekonominin yıllık %2-3 oranında büyüdüğü gözlemlenmektedir, bu da ekonomik krizlerden sonra kademeli bir iyileşmeyi göstermektedir.
Ayrıca önemli bir gösterge de işsizlik oranıdır. Son yıllarda Hırvatistan, işsizlik oranını 2013 yılında %17'den 2023 yılında %6,1'e düşürmeyi başarmıştır. Bu, ekonomik büyümenin yanı sıra yabancı yatırımlar ve turizm ile tarım gibi kilit sektörlerin gelişimi ile işgücü piyasasında iyileşmenin bir sonucudur.
Hırvatistan ekonomisinin yapısı Yugoslavya'nın dağılmasıyla birlikte çok değişmiştir. Bugün itibarıyla ana sektörler şunlardır:
Hırvatistan, uluslararası ticarette aktif bir şekilde yer almakta ve ihracat ile ithalat ülke ekonomisinde önemli bir rol oynamaktadır. Ticaretin başlıca ortakları, özellikle Almanya, İtalya, Avusturya ve Fransa olmak üzere Avrupa Birliği ülkeleridir. Hırvatistan, gemi ve otomobil yedek parçaları, kimyasal ürünler, tarım ürünleri, şarap ve zeytinyağı gibi ürünleri ihraç etmektedir. Ülkeye genellikle yakıt, makineler ve ekipman ile ilaç ürünleri ithal edilmektedir.
Yabancı yatırımlara gelince, Hırvatistan gayrimenkul, altyapı ve enerji gibi sektörlere önemli sermaye akışları çekmektedir. 2013 yılında AB’ye katılmasıyla birlikte, Hırvatistan yabancı sermaye için piyasalarını açmış ve bu durum iş yapma ikliminin iyileşmesine ve yeni istihdam olanaklarının yaratılmasına katkı sağlamıştır.
Enerji, Hırvatistan ekonomisinin önemli bir sektörüdür. Ülke, gelişen bir enerji altyapısına sahiptir ve alternatif enerji kaynaklarının geliştirilmesine yönelik aktif çalışmalar yapmaktadır. Ana enerji kaynakları doğal gaz, kömür ve güneş ile rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir kaynaklardır. Hırvatistan, enerji tedarikine olan bağımlılığını azaltmak amacıyla enerji altyapısının geliştirilmesine (gaz boru hatları ve elektrik şebekeleri dahil) önemli yatırımlar yapmaktadır.
Bu alandaki önemli bir adım, Rusya'yı Güney Avrupa ile bağlayan "Balkan Akışı" gaz boru hattının inşasıdır. Bu proje, Hırvatistan’a istikrarlı gaz tedarikini sağlamakta ve ülkenin enerji haritasında önemli bir geçiş noktası olmasına olanak tanımaktadır.
Hırvatistan, yüksek gelişmiş sağlık ve eğitim sistemlerine sahipken, sosyal alanlardaki problemler hala günceldir. Ülkede, tüm vatandaşların sağlık hizmetlerine erişimini sağlayan zorunlu sağlık sigortası sistemi işlemektedir. Ancak son yıllarda bazı alanlarda sağlık personeli eksikliği ve eski altyapı gözlemlenmektedir.
Son on yıl içinde Hırvatistan'daki yaşam standardı da önemli ölçüde artmıştır. Ortalama olarak, nüfus gelirleri artmış ve Zagreb ile Split gibi büyük şehirlerde yaşam maliyeti nispeten yüksek kalmıştır. Ancak, ülkenin gelişmiş ve daha az gelişmiş bölgeleri arasında bir fark halen mevcut olup, bu durum, kırsal alanlardaki altyapı yetersizliklerinden kaynaklanmaktadır.
Hırvatistan, Avrupa Birliği'nin bir parçası olarak gelişmeye devam etmekte olup, ülke ekonomisinin geleceği birkaç faktöre bağlıdır. En önemli faktörlerden biri, turizmin daha da geliştirilmesi ve ülkenin uluslararası pazarlardaki konumunun güçlendirilmesidir. Ülke ayrıca teknolojiler alanındaki varlığını genişletmeye devam etmekte, yenilikçi girişimleri ve yüksek teknolojili işletmeleri çekmeye çalışmaktadır.
Ayrıca, Hırvatistan için sürdürülebilir kalkınma, çevre dostu teknolojiler ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı üzerine bir odaklanma da önemli bir yön olmaktadır. Önümüzdeki yıllarda, ulaşım ve enerji şebekeleri gibi altyapı projelerine yönelik yatırım faaliyetlerinin devam etmesi, ekonomik büyümeyi destekleyecektir.
Hırvatistan ekonomisi bağımsızlığını kazandığı günden bu yana önemli bir yol kat etmiştir, ancak ülke sosyal altyapının iyileştirilmesi ve kırsal alanlarda yaşam kalitesinin artırılması gibi bir dizi zorlukla karşı karşıyadır. Bununla birlikte, sürdürülebilir ekonomik büyüme, önemli turizm potansiyeli ve ekonomi çeşitlendirmesi ile yabancı yatırımların çekilmesine dair artan çabalar göz önüne alındığında, geleceği umut verici görünmektedir.