İrlanda Bağımsızlık Savaşı, 1919'dan 1921'e kadar süren bir dönem, İrlanda'nın Britanya sömürge egemenliğinden kurtulmaya çalıştığı tarihindeki anahtar bir aşama oldu. Bu savaş, İrlanda'nın geleceğini derin bir şekilde etkileyen önemli siyasi ve sosyal değişimlere yol açtı.
20. yüzyılın başlarında İrlanda'da, Katolik nüfusu baskı altında tutan Britanya yönetimine yönelik bir hoşnutsuzluk birikmişti. Ekonomik sorunlar, güç dağılımındaki adaletsizlik ve kültürel baskı, ulusalcı duyguların artmasına katkıda bulundu. Savaşın ana önsel şartları şunlardı:
İrlanda Bağımsızlık Savaşı, 21 Ocak 1919'da İrlanda Cumhuriyet Ordusu (IRA) üyelerinin Limerick kentindeki bir polis karakoluna saldırmasıyla resmi olarak başladı. Bu olay, Britanya otoritelerine karşı aktif harekete geçme sinyali oldu.
IRA, askeri üsler, polis karakolları ve yetkililere yönelik saldırılar da dahil olmak üzere gerilla savaş yöntemleri kullandı. Britanya hükümeti ise askeri güçler ve sert baskı önlemleri uygulayarak çatışmayı daha da derinleştirdi.
Savaş sırasında pek çok mücadele gerçekleşti, bunlardan en önemlileri şunlardı:
1920'lerin başlarına gelindiğinde İrlanda'daki kamuoyu, IRA'ya destek verme yönünde artış gösterdi. Özellikle Katoliklerden oluşan birçok insan, ulusalcıları haklarının koruyucuları olarak görmeye başladı. Bağımsızlık destekçisi protesto ve grevler ülke genelinde yayıldı.
Britanya hükümeti artan protestolara sert önlemlerle yanıt verdi. "Siyah ve Tans" olarak bilinen birlikler, baskınlar düzenleyerek şüphelileri tutukluyor ve işkence uyguluyordu. Bu durum kamuoyunda infiale yol açtı ve İrlandalılar arasında daha büyük bir direnişe sebep oldu.
1921'de, iki yıl süren yoğun çatışmaların ardından, IRA ile Britanya hükümeti temsilcileri arasında yapılan barış görüşmelerinin sonucunda Anglo-İrlanda Antlaşması imzalandı. Antlaşma, İrlanda Özgür Devleti'nin kurulmasını öngörüyordu.
Antlaşma şöyle güvence sağlıyordu:
Antlaşmanın imzalanması, İrlandalılar arasında ciddi anlaşmazlıklara yol açtı. Michael Collins gibi liderlerin antlaşmaya verdiği destek, ulusalcı hareket içinde bir bölünmeye neden oldu. Tam bağımsızlık için savaşan birçok IRA gazisi, antlaşmayı bir ihanet olarak gördü.
Antlaşmayı destekleyenler ile karşıtları arasındaki çatışma, 1922'den 1923'e kadar süren bir iç savaşa neden oldu. Sivil savaş, kanlı ve yıkıcı bir hale geldi, pek çok hayatı alarak toplumda derin yaralar bıraktı.
İrlanda Bağımsızlık Savaşı ve ardından gelen iç savaş, İrlanda üzerinde büyük bir etki bıraktı. İrlanda Özgür Devleti'nin kurulması, tam bağımsızlığa giden ilk adımdı; ancak iç çatışmalar, gerilim ve bölünme mirası bıraktı.
İrlanda resmi olarak bağımsız bir devlet statüsü kazandı, ancak tam egemenlik yolunda uzun bir süreç yaşandı. 1937'de, İrlanda'nın bir cumhuriyet olduğunu ilan eden yeni bir anayasayı kabul etti ve Britanya ile kalan tüm bağlarını resmi olarak kopardı.
İrlanda Bağımsızlık Savaşı, İrlanda tarihinin önemli bir aşaması oldu, sadece bağımsız bir devletin kurulmasına yol açmakla kalmadı, aynı zamanda İrlanda halkının kimliğini de şekillendirdi. Acılar ve fedakarlıklarla dolu bu çatışma, İrlandalıların hafızasında derin izler bıraktı ve etkileri hâlâ hissedilmektedir.