Orta Çağ'da Fas, VII.yüzyıldan XVI.yüzyılın başına kadar süren bir dönemi kapsar; bu dönemde ülke siyasal, ekonomik ve kültürel alanlarda önemli değişimler yaşamıştır. Bu dönem, çeşitli hanedanların ortaya çıkması, İslam'ın yayılması ve günümüzde hala Fas toplumunu etkileyen benzersiz bir kültürün oluşmasıyla karakterize edilir.
Orta Çağ'da Fas, her biri yetki ve kontrolünü toprak üzerinde kurmaya çalışan birkaç hanedan arasında mücadeleye sahne olmuştur.
İdrisiler, VIII.yüzyılın sonunda İdris I tarafından kurulan ilk İslam hanedanıydı. Berberler arasında İslam'ın yayılmasında kilit bir rol oynamış ve Fes ile Meknes gibi ilk şehirleri kurmuşlardır. İdrisiler farklı kabileleri kendi yönetimleri altında toplamış ve iktidarları bölgenin Araplaşmasının başlangıcı olmuştur.
X.yüzyıldan itibaren Umeyye hanedanı Fas üzerinde kontrol sağlamış ancak kısa süre sonra Güney Fas'tan gelen Almoravidler tarafından devrilmiştir. Almoravidler İslam devletini güçlendirmiş ve İber Yarımadası'na genişlemiş, burada Reconquista'ya karşı mücadelede önemli bir rol oynamışlardır.
XII.yüzyılda Almohadlar Almoravidlerin yerini alarak Fas ve İspanya'nın bir kısmında güçlerini pekiştirmiştir. Bu hanedan katı dini politikaları ve İslam birliğini sağlama isteğiyle tanınmıştır. Almohadlar, Kuzey Afrika'dan Güney İspanya'ya kadar uzanan geniş bir imparatorluk kurmuştur.
Orta Çağ'da Fas ekonomisi tarım, ticaret ve zanaatlar üzerine kuruluydu. Tarım, Araplar tarafından kurulan sulama sistemleri sayesinde gelişmiştir. Başlıca tarımsal ürünler buğday, arpa, zeytin ve narenciye idi.
Ticaret, ülkenin ekonomisinde önemli bir rol oynamıştır. Fas, Avrupa ve Afrika'yı birleştiren önemli bir ticaret merkezi haline gelmiştir. Fes ve Marakeş gibi şehir merkezleri, baharat, tekstil ve metal ürünleri gibi malların değiş tokuş edildiği pazarlar olarak gelişmiştir.
Orta Çağ'da Fas, kültür ve sanatın gelişiminde bir dönüm noktası olmuştur. Mimari, sanat ve bilim, Arap ve Berber kültürlerinin etkisiyle gelişmiştir. Bu dönemde inşa edilen camiler, medreseler ve saraylar zenginliğin ve dini bağlılığın sembolleri haline gelmiştir.
İslamlaşma, Fas'ın kültürel gelişimi üzerinde derin bir etki yapmıştır. İslam, toplumun sosyal ve siyasal yapısının temelini oluşturmuştur. Kültürel birleşimin en belirgin örneklerinden biri, İslam dünyasında yüksek değere sahip olan Arap kaligrafisidir.
Bu dönemde birçok eğitim kurumu, üniversiteler ve medreseler kurularak, bilim ve bilgi merkezleri haline gelmiştir. Fes'te, dünyanın en eski üniversitelerinden biri olan Al-Qarawiyyin Üniversitesi bulunmaktadır. Bu üniversite, astronomi, matematik ve tıp gibi çeşitli bilimlerin incelendiği önemli bir merkez olmuştur.
Edebiyat da Orta Çağ Fas'ında gelişmiştir. Şairler ve yazarlar, Arapça ve Berberce dillerinde kültürel, dini ve felsefi düşünceleri konu alan eserler oluşturmuşlardır. Bu döneme ait tanınmış eserler genellikle yerel folklor ve geleneklerin unsurlarını içermektedir.
Orta Çağ Fas'ındaki toplum çok katmanlı ve karmaşıktır. Zirvede aristokrasi ve yöneticiler bulunurken, alt seviyelerde köylüler ve zanaatkarlar yer almıştır.
Toplum sınıflara ayrılmıştır; her sınıfın kendi hakları ve yükümlülükleri vardır. Düşük gelirli kesimler, sıklıkla zengin toprak sahiplerine bağımlıdır, zanaatkarlar ise kendi çıkarlarını korumak ve ürün kalitesini denetlemek için loncalar kurmuşlardır.
Orta Çağ Fas'ında aile önemli bir rol oynamaktadır ve genellikle patriarkal bir yapıya sahiptir. Kadınlar ev işlerine, erkeklerse aile geçimini sağlama amacıyla çalışmaktadır. Ancak İslam sayesinde, kadınlara miras ve mülkiyet hakkı gibi belli haklar tanınmıştır.
Orta Çağ'da Fas, ülkenin tarihi açısından önemli bir aşama olmuş ve gelişimini uzun vadeli olarak etkilemiştir. Kültürel, hanedan ve ekonomik yapıların çeşitliliği, Fas halkının benzersiz kimliğini oluşturmuş; bu kimlik günümüze kadar devam etmiştir. Bu dönem, siyasi mücadele, kültürel gelişim ve sosyal yapıların oluşumu ile dolu bir zaman dilimi olduğundan, modern Fas'ın anlaşılmasında önemli bir yere sahiptir.