Fas, Avrupa ve Afrika arasındaki en önemli ticaret yollarının kesişim noktasında yer alan zengin bir tarihe sahiptir ve bu tarih, antik zamanlara kadar uzanır. Öncelikle Berberi kabileleri tarafından yerleşim alanı olarak kullanılan bu topraklar, daha sonra Fenikeliler, Romalılar ve Bizanslılar gibi farklı kültürlerin etkisini gördü.
Antik Berberi kabileleri, Fas'ın ilk sakinlerinden biriydi. Hayvancılık, tarım ve zanaat faaliyetleriyle uğraşıyorlardı. **Mazik**, **Igili** ve **Şili** gibi kabileler, gelecekteki medeniyetlerin temellerini atarak mezarlar, aletler ve seramikler gibi birçok arkeolojik buluntu bıraktılar.
Berberilerin kendine özgü bir kültürü, dilleri ve gelenekleri vardı. Dokuma, seramik ve takı yapımındaki becerileriyle tanınıyorlardı. Ayrıca, Berberi mitolojisi ve sözlü geleneği, kültürlerinin önemli unsurlarıydı.
M.Ö. 7. yüzyılda Fenikeliler, Fas kıyılarını keşfetmeye başladılar ve **Utika** ve **Tanca** gibi ticaret kolonileri kurdular. Bu koloniler, ticaretin önemli merkezleri haline geldiler ve Fenikeliler ile yerel halk arasında kültürel alışverişi teşvik ettiler.
Fenikeliler, Fas'a cam ve tekstil gibi yeni teknolojiler ve ürünler getirdiler. Fenikelilerle yapılan ticaret, denizciliğin ve navigasyonun gelişmesine katkıda bulundu ve bu, bölgedeki diğer kültürleri etkiledi.
M.Ö. 1. yüzyılda Fas, Roma İmparatorluğu'nun bir parçası haline geldi. Romalılar, **Tingis** (modern Tanca) ve **Morakç** (modern Meknes) gibi birkaç şehir kurdular. Bu şehirler, ticaret ve kültür merkezleri haline geldi.
Roma yönetimi altında Fas'ta mimari, hukuk ve ekonomi gelişti. Romalılar, ticaretin gelişmesine ve yaşam standartlarının iyileşmesine katkıda bulunan yollar, su kemerleri ve diğer altyapı projeleri inşa ettiler. Yerel halk, Roma geleneklerini, dillerini ve dinini kabul etmeye başladı.
Roma İmparatorluğu'nun düşüşünden sonra, Bizans'ın Fas üzerindeki etkisi arttı, ancak kısa süre sonra, 7. yüzyılda Araplar Kuzey Afrika'yı fethetmeye başladılar. Arap fetihleri İslam ve Arap kültürünü getirdi ve bu, bölgenin sosyal ve dini yapısını değiştirdi.
İnsanların İslamlaşması yavaş gerçekleşti, ancak 9. yüzyıla gelindiğinde İslam, Fas'ta baskın din haline geldi. Bu dönem ayrıca **İdrisiler** gibi ilk İslam devletlerinin kurulmasıyla da karakterize edildi ve bu devletler ülkenin birleşmesinde önemli bir rol oynadı.
İdrisi Hanedanlığı, İdris I tarafından 788 yılında kurulmuş olup, Fas'ta İslam yönetimini tesis eden ilk hanedanlık olarak kabul edilir. İdrisiler, önemli bir kültürel ve eğitim merkezi haline gelen **Fes** şehrini kurdular.
İdrisiler döneminde, Fas'ta bilim, sanat ve mimari gelişimi için temel atıldı. Fes şehri, medreseleri, camileri ve kütüphaneleriyle tanınarak İslam dünyasından bilim insanları ve öğrencileri çekti.
Fas'ın eski zamanları, farklı kültürler ve medeniyetler arasındaki önemli değişimler ve etkileşimler dönemiydi. Berberiler, Fenikeliler, Romalılar ve Araplar, ülkenin benzersiz kimliğini ve zengin kültürel mirasını şekillendirmede kilit bir rol oynadılar. Bu erken tarihi olaylar, yüzyıllar boyunca Fas'ın gelişimini etkilemeye devam etti ve modern devletin oluşumunun temelini oluşturdu.