Visigotlar Kanunu, ayrıca Lex Visigothorum olarak bilinir, 5-7. yüzyıllarda modern İspanya ve güney Fransa'nın büyük bir kısmında hüküm süren vizigotlar tarafından kabul edilen yasaların derlemesidir. Bu kanun, Batı Avrupa'daki hukuki düzenlemenin tarihindeki önemli bir aşamayı temsil etmektedir.
Visigotlar, 410 yılında Roma'yı ele geçiren en etkili Alman kabilelerinden biriydi. Roma İmparatorluğu'nun çöküşünden sonra, vizigotlar İber Yarımadası'nda kendi krallıklarını kurdular. Visigotlar Kanunu, farklı kültürler ve geleneklerden oluşan bir toplumda yasaların ve normların düzenlenmesi gerekliliğine yanıt olarak oluşturuldu.
Kanun, her biri hukuki sistemin çeşitli yönlerini kapsayan birkaç kitaptan oluşmaktadır. Temel bölümler şunlardır:
Visigotlar Kanunu'ndaki ceza hukuku, suçlar ve cezalarla ilgili yasaları içerir. Cezalar, suçun ağırlığına ve suçlunun statüsüne göre değişiklik göstermekteydi. Kanunun, Roma ve Alman tebaası için farklı cezalar öngördüğünü belirtmek önemlidir.
Medeni yasalar, sözleşmeler, yükümlülükler ve sorumluluklar da dahil olmak üzere toplum hayatının çeşitli yönlerini düzenler. Bu bölümü, Roma hukuku geleneklerini aktif bir şekilde kullanmıştır.
Visigotlar Kanunu, sadece hukuki değil, aynı zamanda o dönemin kültürel geleneklerini de yansıtmaktadır. Hristiyan değerlerine çok sayıda atıf içermesi, dinin hukuki sistem üzerindeki etkisini vurgulamaktadır.
Bu kanun, Orta Çağ Avrupa'sındaki hukuki sistemlerin gelişimini önemli ölçüde etkilemiştir. Bu kanunda yer alan birçok norm ve ilke, 6. yüzyılda Justinyen tarafından oluşturulan Corpus Juris Civilis gibi sonraki hukuki derlemelerin temeli olmuştur.
Visigotlar Kanunu, Roma hukukundan ortaçağ hukuki sistemlerine geçişi resmeden önemli bir tarihi belgidir. Onun incelenmesi, Avrupa hukukunun gelişimini ve farklı kültürlerin hukuki gelenekler üzerindeki etkisini anlamaya yardımcı olur.