Harrapa uygarlığı, M.Ö. 2600 ile 1900 yılları arasında günümüz Pakistanı ve kuzeybatı Hindistan topraklarında varlığını sürdürmüştür ve geride pek çok gizem bırakmıştır. En ilgi çekici sorulardan biri, bu uygarlığın halkının konuştuğu dilin ne olduğudur.
Harrapa ve Mohenjo-Daro gibi şehirlerde yapılan ilk arkeolojik kazılar, üzerinde semboller bulunan çok sayıda tabletin keşfine yol açtı; bu semboller, Hind yazısı olarak bilinir. Ancak, sayısız araştırmaya rağmen, Harrapa uygarlığının dili tam anlamıyla çözülmüş değildir.
Hint yazısı, 400'den fazla işaretten oluşur ve muhtemelen ticaret, din ve sosyal ilişkiler gibi günlük yaşamın farklı yönlerini kaydetmek için kullanılmıştır. Bununla birlikte, bulunmuş olan tabletlerin hiçbiri uzun metinler içermediği için dilin analizi ve anlaşılması zorlaşmaktadır.
Hint yazısındaki semboller, logografik ve fonetik işaretlerin bir kombinasyonunu temsil eder. Bazı bilim insanları, bu yazının Sümer veya Mısır yazı sistemlerinden önce geldiğini öne sürmektedir. Ancak, bu yazı sistemleri arasında kesin bir bağlantıyı gösteren kanıtlar henüz mevcut değildir.
Harrapa uygarlığının dilinin kökenleri hakkında çeşitli teoriler bulunmaktadır. Bazı araştırmacılar, bu dili hâlâ Güney Hindistan'da konuşulan Dravid dilleriyle ilişkilendirmektedir. Diğerleri ise bu dilin Hint-Avrupa dilleriyle bağlantılı olabileceğini önermektedir. Ancak yeterli veri olmaması, her türlü varsayımı tartışmalı hale getirmektedir.
20. yüzyıldan itibaren Harrapa uygarlığının diline yönelik araştırmalar devam etmektedir. Modern dilbilimciler, Hint yazısını çözmeye çalışmak için bilgisayarlı leksikografi ve istatistiksel analiz yöntemlerini kullanmaktadır. Bazı durumlarda, diğer antik dillerle karşılaştırmalar yapılmış, ancak sonuçlar ikna edici olmaktan uzaktır.
Harrapa uygarlığının dili, muhtemelen halkının kültürel ve sosyal yaşamında önemli bir rol oynamıştır. Ticaret ve yönetim için kullanılmış olmasının yanı sıra dini ritüeller ve sanatta da rol oynamış olabilir. Harrapa'da bulunan sanat eserleri, heykeller ve seramikler, kültürel gelişimin yüksek bir düzeyde olduğunu göstermektedir.
Harrapa uygarlığının dilinin, Sümer veya Mısır gibi diğer antik kültürlerin dilleriyle karşılaştırılması, birçok erken toplumun yasalarını, dini metinlerini ve ticaret işlemlerini kaydetmek için yazıyı kullandığını göstermektedir. Bu bağlamda, Harrapa dilinin de benzer işlevler yapmış olabileceği, ancak verilerdeki eksikliklerin bu iddiayı zorlaştırdığı söylenebilir.
Harrapa uygarlığının dili, arkeolojinin en büyük gizemlerinden biri olmaya devam etmektedir. Bilim insanları ve dilbilimcilerin çabalarına rağmen, hâlâ çözülmemiş olması, onun gelecekteki araştırmalar için önemli bir konu olmasını sağlamaktadır. Gelecekte yeni teknolojiler ve analiz yöntemleri, bu antik dilin ve antik dünyanın en gizemli uygarlıklarından birinin hayatındaki rolünü açığa çıkarmaya yardımcı olabilir.