İnternetin tarihi 1960'lı yıllarda başlıyor, bilim insanları ve mühendisler, bilgisayarları birleştirebilen ve verileri uzun mesafelere iletebilen bir ağ oluşturmanın gerekliliğini fark etmeye başladılar. Bu dönem, iletişim teknolojileri ve hesaplama sistemlerinin gelişiminde evrimsel bir aşama oldu.
1960'lı yıllarda dünya, teknolojik bir devrimin eşiğindeydi. Bilgisayarlar giderek daha erişilebilir ve güçlü hale geliyordu ve araştırmacılar, bunları günlük hayata entegre etmenin yollarını arıyorlardı. On yıllığın ikinci yarısı, bilimsel ve teknolojik ilerlemenin doruk noktası olan bir dönem oldu ve bilgi alışverişi için ağ oluşturma projeleri popülerlik kazanmaya başladı.
İlk ve en önemli projelerden biri, 1969 yılında ARPANET adıyla başlatıldı. ARPANET'in oluşturulması, ABD Savunma Bakanlığı'nın İleri Araştırmalar Projeleri Ajansı (DARPA) tarafından finanse edilmesi sayesinde mümkün oldu. ARPANET'in ana hedefi, veri değişimi ve bilgisayar kaynaklarına uzaktan erişim amacıyla çeşitli üniversiteleri ve araştırma kuruluşlarını birleştirmekti.
ARPANET'in geliştirilmesinin başından itibaren, verilerin paketler halinde iletilmesini sağlayan teknoloji olan paket anahtarlamayı kullanma kararı alındı. Bu, veri iletim hızını ve verimliliğini önemli ölçüde artırarak gelecekteki internet protokolleri ve mimarisinin temelini oluşturdu. 1970 yılında Vint Cerf ve Robert Kahn, tüm ağlar için standart haline gelen TCP/IP protokolünü geliştirdi. Bu protokol, veri iletimi ve bağlantı yönetimi işlevlerini birleştirerek ağ için yeni ufuklar açtı ve farklı türdeki bilgisayarların ve ağların veri alışverişi yapabilmesini sağladı.
Zamanla ARPANET büyüdü ve genişledi, yeni üniversiteler ve araştırma kuruluşları ağına katıldı. 1980'lerin başına gelindiğinde ağ, 200'den fazla düğüm içermeye başladı. Bu dönemde, FTP ve E-posta gibi gelişmiş protokoller ve standartlar, ağda iletişim ve veri iletimi için temel yollar haline geldi.
1983 yılında ARPANET resmi olarak iki ağa bölündü: biri bilimsel ve araştırma amaçları için, diğeri askeri ihtiyaçlar için. Bu adım, internetin gelecekteki gelişimini şekillendiren bir dönüm noktası oldu.
ARPANET ve diğer ağların başarılarına rağmen, kullanıcılar için rahat bir arayüz ihtiyacı sürekli büyüyordu. 1989 yılında Tim Berners-Lee, internetin gelişimi için devrim niteliğinde olan Dünya Çapında Ağ (World Wide Web) konseptini önerdi. Kullanıcıların belgeler ve kaynaklar üzerinde hiper metin bağlantıları aracılığıyla erişim sağlamalarını mümkün kılan bir sistem geliştirdi, bu da bilgiyi daha erişilebilir ve gezinti için daha kolay hale getirdi.
1990 yılında ilk web tarayıcısının piyasaya sürülmesi, internetin geniş bir kitle arasında popülaritesini artırma yolunda bir sonraki adım oldu. Bu "web" konsepti hızla dikkat çekti ve insanların bilgiyi kullanma ve birbirleriyle iletişim kurma biçiminde devrim niteliğinde değişiklikler getirdi.
1990'lı yılların başından itibaren internet, hızla gelişmeye başladı ve bilimsel ve askeri çevrelerin ötesine geçerek, dünya genelinde daha fazla kişinin ağa erişimini sağladı. İletişim, çalışma, eğlence ve hatta eğitim, internetin sunduğu olanaklara bağlı olarak dönüşmeye başladı.
Alternatif Yerel Televizyon (ALT) dönemi ve Netscape Navigator gibi ilk tarayıcılar, dünya çapında internetin patlamasına yol açtı ve e-ticaret, internet pazarlaması ve sosyal medya gibi birçok yeni sektörü yarattı.
İnternetin tarihi, ARPANET'ten Dünya Çapında Ağ'ın gelişimine kadar bir dizi önemli aşamadan geçmektedir. Bu, yalnızca teknolojik ilerlemeyi değil, aynı zamanda toplum, kültür ve ekonomi üzerindeki kapsamlı etkiyi de yansıtmaktadır. Bugün internet, yaşamımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi ve iletişimden işe, eğitimden eğlenceye kadar her yönünü etkilemektedir. İnternetin başarısı, insanları bir araya getirme ve daha önce erişilmesi zor olan bilgilere erişim sağlama yeteneğinden kaynaklanmaktadır.