İslam, 7. yüzyılda Arabistan Yarımadası'nda peygamber Muhammed tarafından kurulan dünya dinlerinden biridir. Onun gelişi, bölgenin tarihinde yeni bir dönemin başlamasına yol açmış ve yerel toplumların siyasi, sosyal ve kültürel yapısını önemli ölçüde değiştirmiştir. İslam sadece bir din olmakla kalmamış, aynı zamanda yaşam tarzını, ticareti ve kabileler arası ilişkileri etkilemiştir. İslam'ın farklı bölgelerde, modern BAE dahil olmak üzere yayılmasıyla birlikte yeni yönetim biçimleri ve sosyal normlar ortaya çıkmış ve bu normlar günümüzde hâlâ sürmektedir.
Muhammed'in 632 yılında ölümünden sonra İslam, BAE'yi de kapsayan Arap topraklarında hızla yayıldı. Daha önce kendi dini uygulamaları olan Arap kabileleri İslam'ı kabul etmeye başladılar ve bu, kabilelerin tek bir dini ve siyasi bayrak altında birleşmesine yol açtı. İslam'ın kabulü, nüfusun yaşamını önemli ölçüde etkileyerek yeni ahlaki ve etik standartlar getirdi.
8. yüzyılın başlarında İslam, BAE bölgesindeki ana inanç sistemi haline geldi. Önceden sürekli çatışma halinde olan Arap kabileleri, İslam bayrağı altında birleşmeye başladılar ve bu, ilk İslam devletlerinin kurulmasına yol açtı. İslami öğretiler, yerel nüfusun sosyal bağlarını ve kültürel kimliğini güçlendirmek için katkıda bulundu. İslam'ın kabulü, politikayı, ekonomiyi, hukuku ve sanatı kapsayan tüm yaşam alanlarını etkilemiştir.
İslam’ın elçileri olarak kabul edilen ilk Arap Müslümanlar, bölgeyi ziyaret etti ve yerel halk arasında dini vaaz vermeye başladılar. Önceden İslam’ı görmezden gelen birçok kabile bu dine bağlanmaya başladı; bu da yeni sosyal yapılar ve ekonomik bağlantıların oluşumuna katkı sağladı. Bu etkileşim, BAE’deki ilk İslam merkezlerinin oluşumuna yol açtı; burada eğitim kurumları, kültürel alışverişler ve ticaret gelişti.
BAE’de İslam’ın yayılmasıyla birlikte kültürde ve toplumda önemli değişiklikler meydana geldi. İslami gelenekler ve görenecekler yeni Arap kimliğinin şekillenmesinin temeli haline geldi. Yerel halk, dua, oruç, hayırseverlik ve Mekke’ye hac gibi dini uygulamalara aktif olarak katılmaya başladı. Bu ortak inanç etrafında insanların birleşmesi, sağlam sosyal bağların oluşumuna ve yerel kimliğin güçlenmesine katkı sağlamıştır.
Arap kültürü, edebiyat, şiir ve sanat gibi alanlarda aktif olarak gelişmeye başladı. İslam, birçok sanatçının ve şairin ilham kaynağı haline geldi ve bu, eşsiz sanat eserlerinin yaratılmasına yol açtı. İslam tarzında inşa edilen camilerin mimarisi, bölgenin kültürel mirasının bir sembolü haline geldi. Abu Dabi’deki Şeyh Zayed Camii gibi camiler, İslam mimarisinin güzel örnekleridir ve dünyanın dört bir yanından turistleri cezbetmektedir.
İslam, bölgenin ekonomisi üzerinde de önemli bir etki yarattı. Dürüstlük ve adalet üzerine kurulan şeriat prensipleri, ticari uygulamaların ve iş ilişkilerinin temeli haline geldi. BAE’de yeni ticaret yolları ortaya çıktı ve yerel halk uluslararası ticarette aktif olarak yer almaya başladı. İpeklere, baharatlara ve diğer ürünlere dayalı ticaret gelişti ve bölgenin ekonomik büyümesine katkı sağladı.
İslam tüccarları ve esnafları, BAE’nin ekonomik gelişiminde önemli bir rol oynadılar. Diğer ülkeler ve bölgelerle bağlantılar kurdular ve bu, mal ve fikir alışverişine katkı sağlamıştır. Bu ticari ilişkiler sadece ekonomiyi zenginleştirmekle kalmayıp, aynı zamanda kültürel alışveriş ve komşu bölgelerle entegrasyonu da teşvik etti.
İslam’ın yayılmasıyla birlikte BAE’nin siyasi yapısında da değişiklikler meydana geldi. Arap kabileleri, İslami yöneticilerin rehberliği altında birleşmeye başladı ve bu, ilk İslam devletlerinin oluşumuna yol açtı. İslam, toplumsal yapının ve hukuki normların şekillenmesinin temeli haline geldi. Şeriat, bölgedeki adalet ve idare sisteminin temelini oluşturdu.
BAE’deki siyasi sistem, İslami prensipler temelinde gelişti ve bu, yerel yöneticilerin otoritesinin güçlenmesine katkıda bulundu. Bu, yüzyıllar boyunca sürdürülen ve geliştirilen güçlü yönetim sistemlerinin oluşumuna yol açtı. Arap yöneticiler, İslam’ın koruyucuları ve İslami kültürün taşıyıcıları haline geldiler ve bu, nüfus arasındaki etkilerini ve otoritelerini artırdı.
İslam, yerel halkın yaşam tarzı ve alışkanlıkları üzerinde derin bir etki yarattı. İslam’ın kabulü, aile değerlerini, sosyal ilişkileri ve gelenekleri değiştirdi. İslami gelenekler, ebeveynlere saygı, yoksullara yardım ve komşulara destek gibi normlar, toplumda ahlaki değerlerin ve normların oluşumunun temelini oluşturdu. Aile, toplumun temeli olarak ek bir anlam ve saygı kazandı.
Ramazan ve İd al-Fitr gibi dini bayramlar, yerel halkın yaşamında önemli olaylar haline geldi. Bu bayramlar, aileleri ve toplulukları bir araya getirerek sosyal bağların ve geleneklerin güçlenmesine katkı sağladı. Dini ritüellere ve bayramlara katılım, BAE halkının yaşamının ayrılmaz bir parçası hale geldi, bu da onların kimliklerini ve kültürel kökleri ile olan bağlantılarını güçlendirdi.
İslam ve Arap etkisi Birleşik Arap Emirlikleri'nin kültürel, sosyal ve siyasi kimliğinin şekillenmesinde önemli bir rol oynamıştır. 7. yüzyılda İslam’ın yayılmasından bu yana, yerel halkın yaşamının tüm yönlerini etkileyen birçok değişim gerçekleşmiştir. İslam, yeni sosyal yapıların oluşturulması, ticaretin güçlendirilmesi ve benzersiz bir Arap kültürünün şekillenmesinin temeli haline geldi.
Bugün BAE, İslami mirasını korumaya ve geliştirmeye devam etmekte; bunu modern başarılar ve küresel eğilimlerle birleştirmektedir. İslami gelenekler ve değerler, insanların yaşamlarında önemli bir yer tutmakta ve kimliklerini ve dünyaya bakış açılarını şekillendirmektedir. BAE, zengin bir miras ile modern başarıların bir arada nasıl var olabileceğinin ve birbirlerini nasıl zenginleştirebileceğinin belirgin bir örneği olmaya devam etmektedir.