Mezopotamya, Dicle ve Fırat nehirleri arasında yer alan, medeniyetin beşiklerinden biri olarak kabul edilir. Şumerler, Akadlar, Babil ve Asur gibi çeşitli halkların yaşadığı bu bölge, bilim ve teknolojinin gelişimine önemli katkılarda bulunmuştur. Mezopotamya'nın astronomi, matematik, tıp ve tarım alanlarındaki başarıları, günümüzde dahi toplumumuz üzerinde etkili olmaya devam etmektedir.
Astronomi, Mezopotamya'da en gelişmiş bilimlerden biriydi. M.Ö. 3000 civarında yaşayan Şumerler, gök cisimlerini sistematik olarak gözlemlemeye başladılar. Yılı 12 aya, Ay'ın döngülerine dayanarak böldüler ve ilk takvimleri oluşturdular. Babil astronomları gezegenlerin hareketlerini inceleyerek güneş ve ay tutulmaları gibi astronomik olayları tahmin etmek için kullanılan tablolar hazırladılar.
Mezopotamyalılar, evrenin yapısına dair, dünyanın düz olduğu ve yıldızlarla dolu gökyüzünün altında bulunduğu bir anlayış geliştirdiler. Bu anlayış, diğer kültürlerdeki astronomik araştırmaları etkilemiştir.
Mezopotamyalılar matematikte önemli başarılar elde ettiler. 60 tabanına dayalı bir sayı sistemi kullandılar; bu sistem, zaman ve açı ölçümünde hâlâ uygulanmaktadır. Mezopotamya matematikçileri, çarpma, bölme ve karekök gibi karmaşık hesaplamaları geliştirmişlerdir.
Geometrik bilgiler, tapınaklar ve zigguratlar inşasında kullanıldı. Mezopotamya mimarları karmaşık yapılar oluşturmak için geometri ilkelerini uyguladılar ve bu yapılar sonraki mimari başarıların temelini oluşturdu.
Mezopotamya'daki tıbbi bilgiler gözlemlere ve deneyimlere dayanıyordu. Babil ve Asur hekimleri, çeşitli hastalıkları tedavi etmek için otlar ve bitkiler kullandılar. Ayrıca cerrahi uygulamalar yapıyorlardı ve hastalıkları ve tedavi yöntemlerini tanımlayan tıbbi kodları vardı.
Tıbbi tariflerin ve hastalıkların kaydedildiği çivi yazılı tabletler vardı. Bu kayıtlar, diğer kültürlerde tıbbi bilimin daha da gelişmesine temel oluşturdu.
Mezopotamya'da tarım, sulama ve ekim konusundaki yenilikçi yöntemler sayesinde yüksek seviyelere ulaştı. Mezopotamyalılar, etkili su dağılımını sağlamak için kanal sistemleri geliştirdiler; bu da onlara kurak koşullarda bile tarım yapma imkânı sağladı.
Ana tarım ürünleri arpa, buğday ve baklagillerdi. Tarımın gelişimi, şehirlerin ortaya çıkmasına ve ticaretin gelişmesine katkıda bulundu; bu da sosyal ve kültürel ilerlemenin temelini oluşturdu.
Mezopotamyalılar çeşitli teknolojilerin kullanımı konusunda öncülerdi. Yük taşımayı önemli ölçüde geliştiren tekerleği icat ettiler. Ayrıca, bilgiyi kaydederek gelecek nesillere aktarmayı sağlayan ilk yazı sistemlerinden biri olan çivi yazısını geliştirdiler.
Mezopotamyalılar, bakır, bronz ve altından aletler ve silahlar yaparak metalurji ile ilgilendiler. Bu başarılar, çalışma koşullarını iyileştirmiş ve tarımın verimliliğini artırmıştır.
Mezopotamya medeniyetinin bilimsel başarıları, sonraki kültürlerde bilim ve teknolojinin gelişimi üzerinde büyük bir etki yapmıştır. Astronomi, matematik, tıp ve tarım alanındaki araştırmaları, sonraki keşiflerin temeli olmuştur. Mezopotamya, dünya genelinde bilim insanlarını ve araştırmacıları hala ilham vermeye devam eden zengin bir miras bırakmıştır.