Tarih Ansiklopedisi

Bizi Patreon'da destekleyin

Giriş

Suriye ekonomisi on yıllar boyunca farklı gelişim aşamaları yaşamış, hem ekonomik refah dönemleri hem de siyasi çatışmalar ve uluslararası yaptırımların neden olduğu krizlerle karşılaşmıştır. Ülke, özellikle petrol alanında önemli doğal kaynaklara ve gelişmiş bir tarım sektörüne sahip olmasına rağmen, son on yıllarda iç çatışmalar ve iç savaşın sonuçları ile ilgili ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmaktadır. Bu makalede Suriye'nin temel ekonomik göstergeleri, ekonomik sektörleri ve ülkedeki ekonomik durumu etkileyen faktörler incelenmektedir.

Temel Ekonomik Göstergeler

2011 yılında iç savaşın başlamasından önce Suriye ekonomisi ılımlı bir büyüme göstermekteydi. 2010'da Suriye'nin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası (GSYİH) yaklaşık 60 milyar ABD doları seviyesindeydi ve ekonomi potansiyel bir büyüme gösteriyordu. Ancak savaşın sonuçları, altyapının tahribatı ve yatırımlardaki azalma ekonomiyi ciddi şekilde etkiledi. Dünya Bankası verilerine göre, 2020'ye gelindiğinde Suriye'nin GSYİH'sı kriz öncesi seviyenin %60-70 oranında azaldı.

Suriye'deki enflasyon da son yıllarda önemli ölçüde artmıştır. Uluslararası Para Fonu bilgilerine göre, 2020'de enflasyon oranı %130'un üzerine çıktı. Yüksek enflasyon, Suriye poundunun değer kaybı ve temel ihtiyaç maddelerinin kıtlığı, ülke halkı için ana sorunlar haline geldi.

İstihdam Piyasası ve İşsizlik

Suriye'nin işgücü piyasası da son on yıllarda ciddi değişimlere uğramıştır. İç savaşın başlangıcında ülkedeki işsizlik oranı yaklaşık %8-10 civarındayken, tahribat ve ekonomik istikrarsızlık nedeniyle bu rakam önemli ölçüde artmıştır. 2019'da resmi veriler Suriye'de işsizlik oranının %50'ye ulaştığını göstermekteydi, ancak gerçek oranların daha yüksek olabileceği düşünülmektedir.

Suriye'deki iş imkanlarının çoğu daha önce devlet sektörüne aitken, altyapı tahribatı ve bütçe harcamalarının kısılması, kamu görevlilerinin kitlesel olarak işten çıkarılmasına yol açtı. Tarım sektörü de çiftliklerin ve tarım arazilerinin tahrip edilmesi nedeniyle zarar gördü, bu da bu alanda iş imkanlarının azalmasına neden oldu. Gençler, özellikle işsizlikten en çok etkilenen kesimdir ve bu durum ülkede sosyal ve ekonomik zorluklar oluşturuyor.

Tarım

Tarım, Suriye ekonomisinin her zaman önemli bir parçası olmuştur. Ülke, çeşitli tarım ürünlerinin yetiştirilmesi için uygun zengin topraklara sahiptir. Temel tarım ürünleri buğday, arpa, zeytin, pamuk ve narenciye ürünleridir. Ancak son yıllarda tarım, savaş nedeniyle büyük zarar görmüştür. Altyapının tahribatı, tarım arazilerinin kaybı, su kaynaklarının kaybı ve gıda güvenliği sağlama konusundaki zorluklar üretim hacimlerinin düşmesine yol açmıştır.

Ayrıca, Suriye'nin tarımsal bölgeleri, Dicle ve Fırat nehirleri gibi su kaynaklarına büyük ölçüde bağımlıdır. Bölgedeki siyasi durum ve komşu ülkelerde barajların inşası nedeniyle Suriye, su kaynaklarının kıtlığı ile karşı karşıya kalmıştır, bu da tarımı olumsuz etkilemektedir. Gıda kıtlığı ve temel gıda maddelerinin fiyatlarının artması, savaşın başlamasından sonra Suriye'deki başlıca sorunlardan biri haline gelmiştir.

Petrol Endüstrisi

Petrol endüstrisi, geleneksel olarak Suriye için ana gelir kaynağı olmuştur. Savaş öncesinde Suriye, günde yaklaşık 400,000 varil petrol üretmekteydi ve bu, ekonomisinin önemli bir bölümünü oluşturuyordu. Ana petrol sahaları ülkenin doğusunda, özellikle Deyr ez-Zor ve Haseke illerinde bulunmaktadır.

Ancak çatışmanın başlamasıyla birlikte, petrol sahaları üzerindeki kontrol büyük ölçüde kaybedildi ve birçok petrol bölgesi, İslami Devlet (İD) ve Kürt güçleri gibi çeşitli silahlı grupların kontrolü altına girdi. Bu durum petrol üretim hacminin önemli ölçüde düşmesine neden oldu ve bu da bütçe gelirlerinin keskin bir şekilde azalmasına ve ülkenin mali durumunun kötüleşmesine yol açtı.

2017'den sonra Suriye yönetimi, Rusya ve İran'ın desteğiyle, ana petrol bölgeleri üzerindeki kontrolü yeniden sağlamaya başladı; ancak petrol endüstrisi hâlâ eski üretim seviyelerini geri kazanamadı.

Yaptırımlar ve Uluslararası Yardım

2000'lerin başından itibaren Suriye'ye karşı uygulanan uluslararası yaptırımlar, iç savaşın başlamasıyla daha da kötüleşmiştir ve bu durum, ülke ekonomisi üzerinde ciddi etkilere yol açmıştır. Yaptırımlar, uluslararası pazarlara erişimi sınırlamış, mal ve teknoloji ithalatını zorlaştırmış ve ekonomik krizin derinleşmesine neden olmuştur.

Suriye ise, İran ve Rusya gibi müttefiklerinden önemli yardımlar almaktadır; bu yardımlar hem mali destek hem de askeri yardım şeklindedir. Bu, ülkenin bazı bölgelerinde istikrarı korumaya yardımcı olmuştur, ancak genel olarak ekonomik durum son derece zordur. BM ve diğer insani yardım kuruluşları tarafından yürütülen uluslararası yardım programları, halkın desteklenmesinde önemli bir rol oynamaktadır; bununla birlikte bu yardımın hacmi, Suriye'deki ekonomik durumu önemli ölçüde iyileştirmek için yetersiz kalmaktadır.

Turizm ve Altyapı

Turizm, iç savaşın başlamasından önce Suriye için bir gelir kaynağıydı. Ülke, antik Palmyra ve Şam şehirleri gibi tarihi ve kültürel eserleriyle tanınıyordu; ayrıca birçok UNESCO Dünya Mirası nesnesine de ev sahipliği yapmaktaydı. Ancak savaşın başlamasıyla birlikte turist sayısı keskin bir şekilde azaldı ve önemli bir kısmı tarihi miras, çatışmalar sonucunda zarar gördü veya yok oldu.

Turizm Suriye'de henüz yeniden canlanmamıştır; ancak son yıllarda bazı güvenli bölgelerde ziyaretçi sayısında yavaş bir artış gözlemlenmektedir. Ancak turizm sektörünün tam anlamıyla yeniden canlanabilmesi için altyapının yeniden inşası, güvenliğin artırılması ve tarihi eserlerin tekrar onarılması gibi birçok sorunun aşılması gerekmektedir.

Ekonomik Yeniden Canlanma Perspektifleri

İç savaş sonrası Suriye'nin ekonomik yeniden canlanması, önemli çaba ve uluslararası destek gerektirecektir. Yeniden inşanın en önemli alanları, altyapının yeniden inşası, tarımın geliştirilmesi, petrol ve gaz endüstrisinin gelişimi ve döviz kurunun istikrarıdır.

Bununla birlikte, Suriye'nin ekonomisinin yeniden inşası, iç politik anlaşmazlıklar, uluslararası izolasyon ve devam eden askeri çatışmalar nedeniyle zorlaşacaktır. Başarılı bir ekonomik yeniden canlanma için derin siyasi reformların gerçekleştirilmesi, ülkede istikrarın sağlanması ve yabancı yatırımların çekilmesi gerekecektir. Kısa vadede durum son derece gergin kalmakta ve önümüzdeki yıllarda ekonomik durumda önemli iyileştirmeler beklenmemektedir.

Sonuç

Suriye ekonomisi, on yıllar süren çatışmalar ve ekonomik izolasyon sonrası zor zamanlar geçirmektedir. Ülkenin yeniden inşası, hem Suriye hükümeti hem de uluslararası topluluk tarafından büyük çabalar gerektirecektir. Suriye'nin yeniden inşasına yönelik uluslararası çabaların, toplumun yaşam koşullarını iyileştirmeye ve iç durumu istikrara kavuşturmaya yönelik siyasi ve ekonomik reformlarla birlikte gerçekleştirilmesi önemlidir. Ancak mevcut koşullarda ekonomik büyüme sınırlı kalmaktadır ve yalnızca uzun vadeli istikrar ve barış, Suriye'nin gerçek ekonomik yeniden doğuşuna yol açabilecektir.

Paylaşmak:

Facebook Twitter LinkedIn WhatsApp Telegram Reddit Viber email

Diğer makaleler:

Bizi Patreon'da destekleyin