Lituanya'nın tarihi, bu bölgedeki ilk yerleşimlerden başlayarak 7000 yılı aşkın bir sürededir. Arkeolojik buluntular, modern Lituanya topraklarında insanların taş devrinde topraklarını işlemeye başladığını göstermektedir. 9. yüzyıla gelindiğinde, bu bölgede Litvanya, Samogitia ve Nadruvia gibi ilk kabile birlikleri oluşmuştur.
13. yüzyılda, Litvanya kabilelerinin Prens Mindaugas'ın liderliğinde birleşmesiyle, Litvanya Prensliği kuruldu. 1253 yılında Mindaugas, Lituanya Kralı olarak taç giydi. Bu olay, Lituanya'nın resmi devlet statüsünün başlangıcı olarak kabul edilmektedir.
Prenslik, komşu toprakları da içine alarak topraklarını hızla genişletti; modern Polonya ve Belarus'un bazı kısımlarını da kapsadı. 14. yüzyılın sonlarına gelindiğinde, Litvanya Prensliği Avrupa'nın en büyüklerinden biri haline geldi. Bu dönemde Litvanya, Cermen Şövalyeleri'nin tehditleriyle karşılaştı ve bu durum birçok savaşa yol açtı.
1386 yılında Lituanya, Litvanyalı prens Jagellon’un Polonya Kralı olmasıyla Polonya ile birliğe girdi. Bu birlik, Lituanya'nın uluslararası arenadaki konumunu güçlendirdi ve iki halk arasında kültürel bir değişim sağladı. Jagellonlar hanedanlığı döneminde, Litvanya ve Polonya önemli başarılara imza attı; 1410'daki Grunwald Savaşı'ndaki zafer gibi.
1569 yılında imzalanan Lublin Birliği, Lituanya ve Polonya’yı tek bir devlet haline getirerek Polonya-Litvanya Birliği'ni (Rzeczpospolita) oluşturdu. Bu birleşme, Lituanya’nın tarihindeki yeni bir aşamaya yol açtı ve ülke güçlü bir Avrupa gücünün parçası hale geldi. Ancak, ekonomik ve kültürel bir gelişim yaşanmasına rağmen, Lituanya özerkliğini kaybetmeye başladı.
18. yüzyılın sonunda Polonya-Litvanya Birliği dağıldı ve Lituanya, Rusya, Prusya ve Avusturya arasında üç bölünmenin (1772, 1793, 1795) sonucu olarak paylaşıldı. Lituanya, uzun yıllar Rus İmparatorluğu'nun yönetimi altında kaldı; bu durum kültürel ve ekonomik bağımlılığa yol açtı.
Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra, Lituanya 16 Şubat 1918'de bağımsızlığını ilan etti. Bu, Rusya'nın zayıflaması ve imparatorlukların dağılması sayesinde mümkün oldu. 1920 yılında, kimliğini ve egemenliğini korumak için mücadele eden Lituanya'nın ilk cumhuriyeti kuruldu.
Ancak 1940 yılında Lituanya, Sovyetler Birliği tarafından işgal edildi; ardından kısa bir süre için Nazi Almanyası tarafından ele geçirildi ve 1944 yılında yeniden Sovyet kontrolüne geçti. Bu dönem boyunca, Lituanya baskı, sürgün ve nüfusunun önemli bir kısmını kaybetme ile karşılaştı.
Sovyetler Birliği'nin 1990 yılında dağılmasının ardından, Lituanya tekrar bağımsızlığını ilan etti. Bu olay, uzun süredir devam eden özgürlük ve kendi kaderini tayin mücadelesinin bir zirvesiydi. 2004 yılında Lituanya, Avrupa Birliği ve NATO'ya katılarak uluslararası arenadaki konumunu güçlendirdi.
Bugün Lituanya, zengin kültürel mirası ve uluslararası politikada aktif tutumuyla modern bir Avrupa devletidir. Ülke, kendine özgü kimliğini ve geleneklerini koruyarak geliştirmeye devam etmektedir.
Lituanya'nın tarihi, bağımsızlık, kültürü koruma ve ulusal kimliği sürdürme mücadelesinin tarihidir. Tüm bu sınamalara rağmen, ülke bağımsızlığını yeniden kazanmayı başarmış ve modern dünyada hak ettiği yeri almıştır.