İlk Küba Bağımsızlık Savaşı, aynı zamanda «On Günlük Savaş» olarak bilinir, 1868'den 1878 yılına kadar sürmüş ve Kübalıların İspanyol sömürge yönetimine karşı verdikleri ilk büyük isyanlardan biri olmuştur. Bu savaş, Küba tarihindeki önemli bir olay olup bağımsızlık mücadelesinin başlangıcını işaretlemiş ve adadaki gelecekteki devrimci hareketler üzerinde önemli bir etki yaratmıştır.
Küba, yıllarca İspanyol sömürge yönetimi altında kalmış ve bu durum Küba halkı arasında sürekli bir hoşnutsuzluk yaratmıştır. İspanya'nın sömürge politikası, adanın kaynaklarını sömürmeye ve yerli halkı baskı altına almaya yönelikti. Hoşnutsuzluğun ana nedenleri şunlardı:
Çatışma, 1868 yılı 10 Ekim'de Carlos Manuel de Céspedes, Kübalı bir plantasyon sahibi, Dünya Bağımsızlık Bildirgesini Demaso Álvarez şehrinde ilan ettiğinde başladı. Céspedes, İspanyol sömürge yönetimine karşı isyan çağrısında bulundu ve bu, hakları için savaşmaya istekli birçok Kübalının dikkatini çekti.
İsyan hızla popülerlik kazandı ve kısa süre içinde isyancılara katılan binlerce Kübalı, ordular oluşturmaya başladı. İsyancılar, güçlerini organize etmeye başladılar ve eylemleri daha koordineli hale geldi. Direnişin ana merkezleri, Kübalıların yerel halktan destek aldığı adanın doğu bölgeleri oldu.
Savaş sırasında, gidişatını etkileyen birkaç önemli çatışma ve olay meydana geldi:
Savaşın ilk önemli çatışmalarından biri, isyancıların İspanyol birliklerini yendiği Guadalavere Savaşı idi. Bu savaş, Kübalı askerlerin moralini yükseltti ve onlara daha fazla gönüllü katılmasını sağladı.
1869'da, Küba güçlerinin önemli bir zafer kazandığı Caballo Savaşı gibi başka bir önemli çatışma gerçekleşti. Ancak zamanla İspanyol ordusu güçlenmeye başlamış ve karşı saldırılar düzenlemişti, bu durum isyancılar için zorlu bir durum yaratıyordu.
Kübalı isyancılar, İspanyol ordusuna yardımcı olabilecek tüm kaynakları yok ederek «küllerle kaplama» taktiği uygulamışlardır. Bu taktik, savaşın başlarında etkili olsa da, nihayetinde yerel halk için yaşam koşullarının kötüleşmesine yol açmış ve devrime destekleri de zayıflatmıştır.
İlk Küba Bağımsızlık Savaşı, uluslararası toplumun dikkatini çekmiştir. ABD resmi olarak tarafsız kalsa da, bazı tanınmış devrimciler ve siyasi figürler de dahil olmak üzere birçok Amerikalı Küba isyanını desteklemiştir. Bu, İspanya üzerinde ek bir baskı yaratmış ve sömürgecilik ile bağımsızlık meselelerinin uluslararası tartışılmasına katkıda bulunmuştur.
Savaş, 1878 yılı'nda «Vasiyet» için Guadalava kasabasında imzalanmasıyla sona ermiş, bu durum askeri eylemlerin son bulduğunu göstermiş, ancak Küba'nın nihai bağımsızlığını getirmemiştir. İspanya, adanın kontrolünü sürdürmüştür; ancak, isyan, sömürgelikten kurtulma yönündeki gelecekteki çabalar için önemli bir adım olmuştur.
İlk Küba Bağımsızlık Savaşı ana hedefini gerçekleştirememiş olsa da, İkinci Küba Bağımsızlık Savaşı'na zemin hazırlamış, bu savaş 1895 yılı'nda başlayarak Küba'nın İspanyol yönetiminden nihai özgürlüğünü sağlamasına yol açacaktır.
İlk Küba Bağımsızlık Savaşı, Küba tarihine derin bir iz bırakmıştır. Bu savaş, özgürlük ve bağımsızlık mücadelesinin sembolü haline gelerek birçok Kübalıyı hakları için mücadele etmeye teşvik etmiştir. Ayrıca, Küba kimliğinin ve ulusal bilinçlenmenin oluşumuna katkıda bulunmuş ve bu, ülkenin gelecekteki gelişiminde önemli bir faktör olmuştur.
Bu nedenle, ilk Küba Bağımsızlık Savaşı, sadece Kübalıların özgürlük mücadelesinin başlangıcını belirtmekle kalmamış, aynı zamanda bağımsızlık arayışında olan bir nesil için yeni idealler ve umutlar oluşturma sürecine de zemin hazırlamıştır.