Yeniden Zelanda'nın ilk kolonistleri, Maori, Polinezya adalarından XIII. yüzyılda geldiler. Bu insanlar, yerel toplumun temeli haline gelen benzersiz bir kültürü, dili ve gelenekleri beraberlerinde getirdiler. Maori, yaşamlarını kabileler veya "iwi" şeklinde organize ettiler ve karmaşık sosyal yapılar ve gelenekler geliştirdiler.
Yeniden Zelanda'yı ziyaret eden ilk Avrupalılar, Hollandalı denizcilerdi. 1642 yılında Abel Tasman adaları keşfetti, ancak Maori ile olan teması sınırlıydı. Avrupa'nın kütleler halinde girişi XVIII. yüzyılda, Kaptan James Cook'un 1769 ile 1779 yılları arasında bölgeye üç keşif yolculuğu yapmasıyla başladı; detaylı haritalar çıkararak kıyıları araştırdı.
XIX. yüzyılın başlarında Yeniden Zelanda'nın aktif sömürgeleşmesi başladı. Britanya hükümeti bu adaların stratejik önemini fark etti ve 1840 yılında Maori ile birlikte, yerli halkın ve İngiliz kolonistlerin haklarını belirlemesi gereken Waitangi Antlaşması'nı imzaladı.
Ancak, antlaşmanın yorumu ve sonuçları, Maori ile İngiliz kolonistler arasında çatışmalara neden oldu; bu da Yeniden Zelanda Savaşları'na (1845-1872) yol açtı. Bu çatışmalar, toprak anlaşmazlıkları gibi konuları içeriyor ve Yeniden Zelanda'nın toplumsal yapısında önemli değişikliklere yol açtı.
XIX. yüzyılın sonlarından itibaren Yeniden Zelanda, yavaş yavaş daha fazla özerklik kazanmaya başladı. 1852 yılında ilk anayasası kabul edildi ve 1865 yılında başkent Auckland'dan Wellington'a taşındı. 1893 yılında Yeniden Zelanda, kadınlara ulusal düzeyde oy verme hakkı tanıyan ilk ülke oldu.
Her iki dünya savaşında Yeniden Zelanda, Britanya İmparatorluğu'nun yanında savaş faaliyetlerine aktif bir şekilde katıldı. Bu savaşlar, ulusun bilincinde derin izler bıraktı ve ulusal kimliğin oluşumuna katkıda bulundu. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ülke ekonomik zorluklarla karşılaştı, ancak aynı zamanda ekonomisini ve sosyal programlarını da geliştirmeye başladı.
Son on yıllarda Yeniden Zelanda önemli değişimlerden geçti. Ülke, doğal güzellikleri ve istikrarlı ekonomisi ile tanınmaya başladı. Ayrıca, Yeniden Zelanda, Maori haklarının geri kazanılması ve kültürlerinin korunması konularında aktif olarak çalışmaktadır. Yeniden Zelanda uluslararası siyasette aktif bir rol oynamakta ve birçok uluslararası organizasyonun üyesidir.
Yeniden Zelanda'nın tarihi, farklı kültürlerin etkileşimini, sömürgeleşmeyi ve modern dönüşümleri içeren karmaşık ve çok katmanlı bir süreçtir. Ülkenin karşılaştığı zorluklara rağmen, gelişmeye ve benzersiz mirasını korumaya devam etmektedir.