Panama, yerli halkların yaşadığı eski dönemlere kadar uzanan zengin ve çeşitli bir tarihe sahip bir ülkedir. Panama'nın modern tarihi, iki okyanusun kesişim noktası üzerindeki stratejik konumu ve uluslararası ticaretteki rolü ile yakından ilişkilidir.
Panama topraklarında, en çok bilinen Emberá ve Ngöbe halkları da dahil olmak üzere çeşitli Kızılderili kabileleri yaşamıştır. Bu halklar avcılık, toplayıcılık ve tarımla uğraşmıştır. Kendilerine ait bir kültürleri, dilleri ve gelenekleri vardı. Panama, Orta ve Güney Amerika'nın farklı bölgelerini bağlayan ticaret yolları için önemli bir kavşak olmuştur.
16. yüzyılda İspanyol fatihlerin gelişiyle Panama, İspanyol koloniyal imparatorluğunun bir parçası haline geldi. 1519 yılında, Panama Şehri olarak bilinen ilk kalıcı İspanyol kolonisi kuruldu. Bu şehir, Güney Amerika'daki kolonilerle ticaret için önemli bir merkez haline geldi, özellikle İspanya'ya altın ve gümüş ihracı açısından.
1821 yılında Panama, İspanya'dan bağımsızlığını ilan ederek, modern Kolombiya, Venezuela ve Ekvador'u birleştiren Büyük Kolombiya'ya katıldı. Ancak, siyasi istikrarsızlık ve merkezi hükümetle olan çatışmalar, ayrılma girişimlerinin sayısını artırdı.
1903 yılında, reform denemeleri başarısız olduktan ve Kolombiya ile olan ilişkiler kötüleştikten sonra Panama, bağımsızlığını ilan etti. Bu olay, Panama üzerinden kanal inşası fırsatı arayan Amerika Birleşik Devletleri tarafından desteklendi. Sonuç olarak, ABD'ye kanal bölgesi üzerinde kontrol veren Hay-Bunau-Varilla Antlaşması imzalandı.
1904'te başlatılan Panama Kanalı'nın inşası, zamanının en iddialı mühendislik projelerinden biri haline geldi. İnşaat, sıtma ve sarı humma gibi hastalıkların getirdiği zorluklarla karşılaşmasına rağmen, 1914'te kanal tamamlandı. Kanalın açılması, dünya ticareti ve Panama ekonomisi üzerinde önemli bir etki yarattı.
1960-70'li yıllarda Panama, kanalın millileştirilmesi için bir hareket başlattı. 1977'de, ABD'nin 1999 yılına kadar kanalın yönetimini Panama'ya devretmeyi kabul ettiği Torrijos-Carter Antlaşması imzalandı. Bu süreç, ulusal kimlik bilincinin artışını ve bağımsızlık arzusunu simgelemektedir.
1999 yılında Panama, Panama Kanalı üzerinde tam kontrolü eline aldı. O tarihten bu yana ülke önemli ölçüde gelişti ve Latin Amerika'da önemli bir finansal ve ticaret merkezi haline geldi. Panama ekonomisi, hizmetler, bankacılık faaliyetleri ve transit ticaret sayesinde istikrarlı bir büyüme göstermektedir.
Panama kültürü, yerli gelenekler, İspanyol etkisi ve Afrika unsurlarının sentezidir ve bu, müzikte, danslarda ve mutfakta kendini gösterir. Panama, birçok turisti çeken ve ulusal kimliğin ifadesi haline gelen karnaval gibi festivalleriyle bilinir.
Panama'nın tarihi, bağımsızlık ve özgünlük mücadelesi ile ilgili bir hikayedir; coğrafi konumunu güçlü bir ekonomik kaynak haline dönüştürmeyi başaran bir ülkedir. Her geçen yıl Panama, gelişmeye devam etmekte ve dünya sahnesinde önemli bir oyuncu olarak kalmaktadır.