Federalistler ve unitaristler arasındaki savaş, 1814 ile 1880 yılları arasında Arjantin tarihindeki önemli bir aşamadır. Bu savaş, siyasi güç ve ülkenin yönetim şekli üzerindeki kontrol mücadelesinin bir sonucuydu. Federalistler, gücün merkeziyetsizleştirilmesini hedeflerken, unitaristler merkezi hükümeti savunuyorlardı. Çatışma derin sosyal, ekonomik ve kültürel köklere sahipti ve sonuçları hala Arjantin politikasında hissedilmektedir.
1810 yılında İspanya'dan bağımsızlık elde ettikten sonra Arjantin, hükümetini nasıl organize edeceği sorunuyla karşılaştı. Bu bağlamda iki ana siyasi grup ortaya çıktı:
Bu anlaşmazlıklar kısa sürede açık bir karşı karşıya gelmeye yol açtı, çünkü her iki taraf da ülkenin yönetim anlayışını yerleştirmeye çalıştı.
Çatışma 1814 yılında başladı ve birkaç aşamadan geçti; her biri önemli silahlı çatışmalar ve siyasi değişimlerle birlikteydi.
Çatışmanın ilk dönemi 1814-1820 yıllarını kapsıyor ve yerel güçler arasında çatışmalar yaşandı. Federalistler ve unitaristler, Buenos Aires ve Córdoba gibi önemli eyaletler üzerindeki kontrol için savaşıyorlardı. Bu dönemin ana savaşları arasında Tukuambó ve Córdoba savaşları bulunuyordu.
1820 yılında unitaristlerin mağlubiyetinin ardından federalistler, hükümet üzerinde geçici bir kontrol sağladılar. Ancak bu başarı kalıcı olmadı ve 1826 yılında unitaristler, Bernardino Rivadavia gibi figürlerin önderliğinde yeniden ayaklandılar; Rivadavia, unitar Arjantin'in ilk başkanı oldu. Ancak 1827'de onun yönetimi sona erdi, çünkü federalistler yeniden güçlerini kazandılar.
1830'lu yıllardan itibaren savaşın ikinci aşaması başladı; bu, 1831-1852 yıllarını kapsıyordu. Bu dönem, her iki ideolojinin destekçileri arasında sert çatışmalar ve iktidar mücadelesi ile karakterize oldu.
1829 yılında, federalistlerin liderlerinden Domingo Faustino Sarmiento, Buenos Aires valisi olarak iktidara geldi. Unitaristlere karşı sert önlemlerle yönetilen bir diktatörlük kurdu. Bu, 1835 yılında unitarist lider Esteban Echeverría'nın önderliğinde ikinci bir ayaklanmaya neden oldu.
Federalistler arasındaki iç anlaşmazlıklara rağmen, hükümeti kontrol etmeye devam ettiler. 1840'ların sonlarında federalistler ve unitaristler arasındaki çatışma kritik bir noktaya ulaştı ve barış görüşmeleri başarısız oldu.
1852 yılında, birçok yıl süren mücadelenin ardından, federalistler ve unitaristler bir uzlaşıya vardılar. Yeni bir anayasa ve birleşik Arjantin Konfederasyonu'nun oluşturulmasına yol açan anlaşmalar imzalandı.
1853 yılında kabul edilen yeni anayasa, merkeziyetsiz yönetim ve eyaletlerin haklarını sağlayan federatif bir yönetim sistemini belirledi. Bu anayasa, modern Arjantin devletinin oluşumunun temelini oluşturdu.
Çatışma, Arjantin tarihine derin bir iz bıraktı. Savaşlar, altyapıyı yok etti, birçok hayat kaybedildi ve ülkeyi ekonomik kriz içinde bıraktı. Siyasi anlaşmazlıklar devam etti ve federalistler ile unitaristler arasındaki çatışma, Arjantin siyasi sisteminin gelişimini on yıllar boyu şekillendirdi.
Federalistler ve unitaristler arasındaki savaş, Arjantin tarihindeki kritik bir dönüm noktası oldu; ülkenin siyasi yapısını ve sosyal ilişkilerini belirledi. Bu çatışma, iktidar ve etki mücadelesinin karmaşıklığını göstermektedir ve bu mücadele, ülkenin çağdaş siyasi tartışmalarında hala geçerliliğini korumaktadır. Bu savaşın önemi abartılamaz, çünkü Arjantin devletinin ve siyasi kimliğinin temellerini oluşturmuştur.