Peru, zengin tarihi ve çeşitli kültürüyle, geleneklerin ve göreneklerin günlük yaşamda en önemli rolü oynadığı ülkelerden biridir. Yüzyıllar boyunca, Peru, İnka gibi antik medeniyetlerden günümüz toplumuna kadar birçok kültürel değişikliğe tanıklık etmiştir; bu toplumda farklı etnik ve kültürel gruplar bir arada yaşamaktadır. Peru'nun ulusal gelenekleri ve görenekleri bu çeşitliliği yansıtır ve yerli ve koloniyal etkilerin benzersiz bir kombinasyonunu sergiler.
İspanyolların Peru'ya gelmeden önce, bölgede gelişmiş bir İnka medeniyeti mevcuttu ve bu medeniyet ulusal gelenekler ve görenekler üzerinde büyük bir etkide bulundu. İnka’lar yazılı bir dil kullanmıyordu; ancak sözlü gelenekler ve ritüellere dayanan kültürleri, günümüz yaşamında hala etkiye sahiptir. Bu bağlamda, Antik çağda İnka tanrısı Inti'ye adanan güneş festivali olan Inti Raymi'nin kutlanması gibi belirgin örnekler vardır. Bu festival, İnka İmparatorluğu'nun başkenti olan Cusco şehrinde geleneksel olarak düzenlenmekte olup, bugün kültürel canlanmanın bir sembolü olarak birçok turisti çekmektedir.
Bunun yanı sıra, İnka’lar tarımı aktif olarak kullanıyorlardı ve bunu ritüellerinde somutlaştırıyorlardı. Örneğin, ekim ve hasat ile ilişkili törenler gerçekleştirirlerdi; bu da onların sosyal yapısı ve dini uygulamalarının önemli bir unsuru olmuştur. Tarım gelenekleri ve tarımsal ürünlerin yetiştirilmesi, günümüzde de devam etmekte olup, çiftçiler hala bazı geleneksel toprak işleme yöntemlerini sürdürmektedir.
İspanyolların 16. yüzyılda Peru'ya gelmesiyle, ülkede Katolik gelenekler ve görenekler içeren yeni bir kültürel dönem başlamıştır. Katoliklik, Peru halkının yaşamında derin kök salmış olup, birçok geleneksel kutlama ve ayin dini ritüellerle bağlantılıdır. Örneğin, binlerce kişinin katıldığı ünlü Paskalya geçit törenleri, ülkenin dini takviminde önemli bir olaydır. Bu dönemde, ailelerin bir araya gelip yemek paylaştığı, hediyeler alışverişinde bulunduğu ve kilise ayinlerine katıldığı Noel kutlama gibi görenekler de ortaya çıkmıştır.
Katolik inancının yerel geleneksel uygulamalarla birleşmesi, ülkedeki farklı bölgelerde saygı duyulan azizlerin kültlerinin oluşmasına yol açmıştır. Bu azizler çoğunlukla belirli doğal olaylarla veya tarımsal döngülerle ilişkilendirilmiş olup, bu durum günümüzde de Peru kültüründe sürdürülmektedir.
Peru'nun gastronomi gelenekleri, ülkenin kültüründe önemli bir yere sahiptir ve Peru mutfağı, dünyadaki en çeşitli ve lezzetli mutfaklardan biri olarak kabul edilmektedir. Yemekle bağlantılı görenekler, Peru halkının günlük yaşamında derin kök salmış olup, sıklıkla sembolik bir anlam taşımaktadır. En bilinen yemeklerden biri ceviche'dir; bu yemek, limon suyu içinde marine edilmiş taze balık ve acı biber ile lezzetlendirilmiştir. Bu tarif, ülkenin kıyı bölgelerinden gelmiş ve Peru mutfağının ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.
Bunun yanı sıra, Peru'nun birçok başka geleneksel yemeği de bulunmaktadır, örneğin papa a la huancaina (peynir ve acı biber soslu patates), lomo saltado (patates ve pirinçle birlikte kızartılmış sığır eti) ve ají de gallina (acı sos içinde tavuk eti). Ülkenin her bölgesinde yerel ürünler ve geleneklere dayanan kendine özgü mutfaklar bulunmaktadır; bu durum Peru kültürünün zenginliğini yansıtır. İlginç bir şekilde, bu yemeklerin çoğu, nesilden nesile aktarılan eski tariflerle pişirilmeye devam edilmektedir.
Peru'nun müzik ve dans gelenekleri de derin tarihi köklere sahiptir ve ulusal kimliğin ayrılmaz bir parçasını oluşturmaktadır. En bilinen danslardan biri, kıyı yerli halkları arasında yaygın olan marina'dır. Bu dans, yerli ve Avrupa kültürel unsurlarının kaynaşmasını yansıtır ve genellikle kutlamalar ve resmi etkinliklerde sergilenir.
Bir diğer ünlü dans ise, yerli, İspanyol ve Afrika geleneklerini harmanlayan peru kıyısı tangosu'dur. Müzik ve dans, çoğunlukla sevinç, hüzün veya minnettarlık duygularını ifade etmek için kullanılır ve ülkenin tarih boyunca kültürel yaşamının önemli bir unsuru olmaya devam etmektedir.
Perulular, geleneksel bayramlarına büyük bir saygı göstermekte ve bu bayramlar büyük bir görkeme ve neşe ile kutlanmaktadır. En bilinenlerinden biri, Cusco'da düzenlenen ve İnka tanrılarına adanan Güneş Festivali'dir. Bu festival sadece canlı bir kültürel olay değil, aynı zamanda Peru kimliğinin yeniden doğuşunun bir sembolüdür. Festivalde katılımcılar geleneksel danslar sergiler, halk şarkıları söyler ve dini törenlere katılırlar.
Bir diğer önemli bayram ise, 28 Temmuz'da kutlanan Bağımsızlık Günü'dür. Bu gün, 1821'de İspanya'dan bağımsızlığın kazanılması ile bağlantılı olup, geçit törenleri, müzik performansları ve toplu eğlencelerle kutlanmaktadır. Bu bayramda farklı kültürel grupların gelenekleri ve sembolleri birleşerek Peru halkının birliğini vurgular.
Ayrıca, Peru'da, Semana Santa (Kutsal Hafta) gibi dini olaylarla bağlantılı bayramlar geniş çapta kutlanmakta olup, bu etkinlikler Katolik takviminde önemli bir yere sahiptir. Ayrıca Ayacucho şehrinin koruyucu azizesine adanan Morena İsa Bayramı da önemli etkinlikler arasındadır.
Peru'nun ulusal gelenekleri ve görenekleri, antik İnka kültürü ile İspanyol koloniyal etkisinin, ayrıca Afrika ve Avrupa geleneklerinin birleşiminden oluşan benzersiz bir bileşimi temsil etmektedir. Bu gelenekler, Peru halkının yaşamında derin kök salmış olup, ulusal kimliklerinin şekillenmesinde önemli bir rol oynamaya devam etmektedir. Bayramlar, müzik, dans ve mutfak, günlük yaşamın önemli yönleri olmaya devam etmekte ve Peru halkının kültürel gururunu ve tarihi hafızasını ifade etme yollarından biri olarak kalmaktadır.