Biblical dönemde İsrail tarihi, İbrahim, İshak ve Yakup gibi patriarklardan başlayarak M.Ö. 586'da İlk Tapınağın yıkımına kadar geniş bir dönemi kapsamaktadır. Bu dönem, İsrail halkının oluşumunu, yasalarını, kültürünü ve komşu halklarla etkileşimlerini içerir.
Kutsal Kitap'a göre, İsrail tarihi İbrahim ile başlar; İbrahim Tanrı ile bir antlaşma yapmıştır. Bu antlaşma, onun soyundan gelenlerin büyük bir halk olacağını vaad etmiştir:
İsrailliler, kıtlık nedeniyle Mısır'a gitmişlerdir ve oradaki yaşamları başlangıçta refah içinde olsa da zamanla köle olmuşlardır. Musa'nın liderliğindeki Mısır çıkışı, İsrail tarihi açısından önemli bir olaydır.
Kutsal Kitap'a göre, Mısır'dan çıkış yaklaşık M.Ö. 1446 yılında gerçekleşmiştir. Bu olay, İsraillileri kölelikten kurtarmış ve onları Tanrı'dan Yasa aldıkları Sina Dağı'na götürmüştür:
Çöl boyunca 40 yıl dolaşan İsrailliler, Yeşu'nun liderliğinde Kenan'a girmişlerdir. Bu toprağın fethi, Yeşu Kitabı'nda betimlenmiş olup temel savaşlar ve fetihler sunulmuştur:
Kenan'ın fethi, kabileler arasında ittifakların oluşmasına ve toprakların İsrail kabileleri arasında bölünmesine yol açtı.
Kenan'ın fethinden sonra İsrailliler, askeri liderler ve ruhsal rehberler olan Hakimlerin yönetiminde bulunmuşlardır. Bu dönemde iç ve dış çatışmalar ortaya çıkmıştır:
Bu dönem, İsraillilerin putperestliğe yönelmesiyle başlayarak zulme, sonra tövbeye ve nihayetinde bir Hâkim aracılığıyla kurtuluşa kadar uzanan bir döngüyü karakterize etmiştir.
Zamanla, İsrailliler komşu halklar gibi bir monarşi kurmak istemişlerdir. İlk kral Saul olmuş, ardından Davut ve Süleyman gelmiştir:
Tapınak inşası, Tanrı'ya tapınma ve Antlaşma Sandığı'nın saklanması için bir yer yaratma çabalarının doruk noktası olmuştur. Tapınak, Yahudi kimliğinin sembolü haline gelmiştir.
Süleyman'ın ölümünden sonra krallık ikiye ayrıldı: İsrail (Kuzey Krallığı) ve Yehuda (Güney Krallığı). Bu bölünme, iç çatışmalara ve zayıflamaya neden olmuştur:
Kuzey Krallığı İsrail, M.Ö. 722'de Asur tarafından fethedilmiş; Güney Krallığı Yehuda, M.Ö. 586'da Babil tarafından fethedilmiş ve bu durum İlk Tapınak'ın yıkımına ve Yahudilerin Babil'e sürgün edilmesine yol açmıştır.
Sürgün, İsrail tarihi açısından kritik bir dönüm noktası olmuştur. Yahudiler, topraklarından uzakta kimliklerini ve dini uygulamalarını şekillendirmeye başlamış; bu durum, Yahudiliğin bir din olarak gelişimine katkı sağlamıştır.
Biblical dönemde İsrail tarihi, sadece Yahudi halkı için değil, tüm insanlık için önemli bir dönemdir. Bu olaylar, modern dünyayı etkilemeye devam eden kültür, din ve siyaset üzerindeki birçok yönü belirlemiştir.